خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ذَلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ
﴿٤٤﴾
Imam Iskender Ali Mihr
Onların bakışları korkulu bir haldedir, onları bir zillet kaplar. İşte bu, onların vaadolundukları gündür.
Diyanet İşleri
(43-44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir hâlde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.
Gültekin Onan
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azab) günüdür.
Mustafa İslamoğlu
gözleri yıkılmış, zillete bürünmüş bir halde: işte bu, onların daha önce defalarca tehdit edildikleri gündür.