Türkçe [Değiştir]

NÂZİÂT Suresi Âyet-34 Meâlleri

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden 79/NÂZİÂT-34 dinle!
Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
34

NÂZİÂT Suresi Âyet-34 Meâlleri

NÂZİÂT Suresi 34. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة الـنازعات

NÂZİÂT Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَإِذَا جَاءتِ الطَّامَّةُ الْكُبْرَى ﴿٣٤﴾
79/NÂZİÂT-34: Fe izâ câetit tâmmetul kubrâ.

Imam Iskender Ali Mihr

Fakat o büyük (dayanılmaz) musîbet (kıyâmet vakti) geldiği zaman.

Ahmet Varol

Ancak o en büyük belâ geldiği zaman,

Ali Bulaç

Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük felaket' (kıyamet) geldiği zaman.

Diyanet İşleri

(34-35) En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.

Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat geldiği vakıt o «tâmme-i kübrâ»

Gültekin Onan

Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük felaket' (kıyamet) geldiği zaman.

Hayrat Neşriyat

(34-35) Fakat o en büyük felâket (kıyâmet) geldiği zaman! O gün insan, (hayâtı boyunca) neye koşmakta olduğunu iyice anlar.

Mustafa İslamoğlu

O muazzam olay gerçekleştiği zaman;

Ömer Öngüt

Her şeyi altüst eden o en büyük felâket geldiği zaman.

Süleyman Ateş

Herşeyi bastıran o büyük felâket geldiği zaman,
34