عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضْرٌ وَإِسْتَبْرَقٌ وَحُلُّوا أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٍ وَسَقَاهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابًا طَهُورًا
﴿٢١﴾
Elmalılı Hamdi Yazır
Üstlerinde bir sündüs esvab yemyeşil ve kalın istebrak, gümüşten bileziklerle süslenmişler, rabları onlara bir şarab-ı tahûr sunmaktadır.
Mustafa İslamoğlu
Onların üzerinde yemyeşil, capcanlı ipek elbiseler, atlastan kaftanlar bulunacak; ve onlar tarifsiz gümüşten künyeler-bilezikler takınacak; dahası Rableri onlara temiz ve temizleyici olan tarifsiz bir içecek ikram edecek.