Türkçe [Değiştir]

ZÂRİYÂT - 40. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
40

ZÂRİYÂT - 40. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

ZÂRİYÂT Suresi 40. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة الذاريات

ZÂRİYÂT Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَأَخَذْنَاهُ وَجُنُودَهُ فَنَبَذْنَاهُمْ فِي الْيَمِّ وَهُوَ مُلِيمٌ ﴿٤٠﴾
51/ZÂRİYÂT-40: Fe ehaznâhu ve cunûdehu fe nebeznâhum fîl yemmi ve huve mulîm(mulîmun).

Imam Iskender Ali Mihr

Sonunda onu ve ordularını yakaladık ve böylece onları kınanmış olarak denize attık.

Ahmet Varol

Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize attık ki o (bu sırada kendi kendini) kınamaktaydı. [3]

Ali Bulaç

Bunun üzerine, Biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,) 'kınanacak işler yapıyordu.'

Diyanet İşleri

Bunun üzerine biz de kendisini ve ordularını yakalayıp denize attık. O ise (pişman olmuş), kendini kınıyordu.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onun üzerine biz de tuttuk kendisini ve ordularını deryaya fırlatıverdik, namerdlik ederken o leîm.

Gültekin Onan

Bunun üzerine, biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,), 'kınanacak işler yapıyordu'.

Hayrat Neşriyat

Bunun üzerine (biz de) onu ve ordusunu, kendisi kınanacak bir kimse olarak yakalayıp hepsini denize atıverdik.

Mustafa İslamoğlu

Derken, Biz de onu ve ordusunu enseledik, hepsini denize döktük: o hala kendi kendisini kınayadursun.

Ömer Öngüt

Biz de onu ve ordusunu tutup denize attık. Bu sırada o, kendisini kınayıp duruyordu.

Süleyman Ateş

Biz de onu ve askerlerini yakaladık, onları denize attık. (O boğulurken pişmanlıkla) Kendi kendini kınıyordu.
40