Türkçe [Değiştir]

MU'MİNÛN Suresi Âyet-44 Meâlleri

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden 23/MU'MİNÛN-44 dinle!
Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
44

MU'MİNÛN Suresi Âyet-44 Meâlleri

MU'MİNÛN Suresi 44. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة المؤمنون

MU'MİNÛN Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

ثُمَّ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا تَتْرَا كُلَّ مَا جَاء أُمَّةً رَّسُولُهَا كَذَّبُوهُ فَأَتْبَعْنَا بَعْضَهُم بَعْضًا وَجَعَلْنَاهُمْ أَحَادِيثَ فَبُعْدًا لِّقَوْمٍ لَّا يُؤْمِنُونَ ﴿٤٤﴾
23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).

Imam Iskender Ali Mihr

Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.

Ahmet Varol

Sonra elçilerimizi ardarda gönderdik. Her ne zaman bir millete peygamberleri geldiyse onu yalanladılar. Biz de onları (helâkte) birbirlerinin izlerinden yürüttük ve onları efsaneler yaptık. İman etmeyen topluluk uzak olsun!

Ali Bulaç

Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde, onu yalanladılar. Böylece biz de onları (yıkıma uğratıp yok etmede) kimini kiminin izinde yürüttük ve onları (tarihin anlatıp aktardığı) bir olay kıldık. İman etmeyen kavim için yıkım olsun.

Diyanet İşleri

Sonra arka arkaya peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete kendi peygamberi geldikçe, onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından helâk ettik ve onları birer ibretli hikâye yaptık. Artık inanmayan bir kavim, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra ardı ardına Resullerimizi gönderdik, her ümmete Resulü geldikçe onu tekzib ettiler, biz de onları birbiri ardınca yuvarladık ve hepsini birer efsâne yaptık, artık defolsun öyle bir kavim ki iymana gelmezler

Gültekin Onan

Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde onu yalanladılar. Böylece biz de onları [yıkıma uğratıp yok etmede] kimini kiminin izinde yürüttük ve onları [tarihin anlatıp aktardığı] bir olay kıldık. İnanmayan kavim için yıkım olsun.

Hayrat Neşriyat

Sonra ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Ne zaman bir ümmete peygamberi geldiyse, onu yalanladılar; bunun üzerine (biz de) onları birbiri ardına takarak (helâk edip)onları(n başlarına geleni) ibretli hikâyeler yaptık. O hâlde îmân etmeyecek bir kavim, helâk olsun!

Mustafa İslamoğlu

Daha sonra, birbiri ardınca elçilerimizi gönderdik: her bir topluma kendi elçisi geldi, (ama) onu yalanladılar; bu yüzden biz de onların (akıbetini) birbirine benzettik; ve hepsini efsaneye çevirdik: artık, uzak olsun imansızlar güruhu!

Ömer Öngüt

Sonra biz birbiri ardı sıra peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete peygamberi geldikçe onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından yok ettik ve hepsini efsane yaptık. Uzak olsun iman etmeyen kavim!

Süleyman Ateş

Sonra biz, elçilerimizi ardı ardına gönderdik. Hangi ümmete elçisi geldiyse onlar onu yalanladılar, biz de onları birbiri ardınca devirdik ve hepsini birer efsâne yaptık. İnanmayan toplum uzak olsun.
44