Türkçe [Değiştir]

SÂD Suresi Âyet-60 Meâlleri

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden 38/SÂD-60 dinle!
Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
60

SÂD Suresi Âyet-60 Meâlleri

SÂD Suresi 60. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة ص

SÂD Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَالُوا بَلْ أَنتُمْ لَا مَرْحَبًا بِكُمْ أَنتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا فَبِئْسَ الْقَرَارُ ﴿٦٠﴾
38/SÂD-60: Kâlû bel entum, lâ merhaben bikum, entum kaddemtumûhu lenâ, fe bi’sel karâr(karâru).

Imam Iskender Ali Mihr

"Hayır, asıl size merhaba yok. Onu bize siz takdim ettiniz (azaba uğramamıza sebep oldunuz). Artık (o) ne kötü bir karargâh (cehennem)." dediler.

Ahmet Varol

Derler ki: 'Aksine siz rahatlık görmeyin. Bunu bizim başımıza siz getirdiniz. (Bu) ne kötü bir durak!'

Ali Bulaç

(Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."

Diyanet İşleri

O grup da, “Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!” der.

Elmalılı Hamdi Yazır

(59-60) Şu: bir alay maıyyetinizde göğüs germiş; onlara merhaba yok, çünkü onlar Cehenneme salınıyorlar. Hayır derler size merhaba yok, onu bize siz takdim ettiniz, bakın ne fena yatak.

Gültekin Onan

(Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."

Hayrat Neşriyat

(O elebaşlarına uyanlar ise:) 'Hayır! (Asıl) siz rahat yüzü görmeyin! Bunu bizim başımıza siz takdîm ettiniz (siz getirdiniz). Artık o ne kötü karargâhtır!' derler.

Mustafa İslamoğlu

(Körü körüne izleyenler ise), "Hayır, (sorumlu) sizsiniz! Asıl siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza siz sardınız ve gele gele en berbat yeri (buldunuz)!" diyerek

Ömer Öngüt

(Uyanlar uyulanlara): "Asıl size merhaba yok! Siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza getiren sizsiniz. Ne kötü bir durak! " derler.

Süleyman Ateş

(Uyanlar, uyulanlara) Dediler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok, (asıl siz rahat yüzü görmeyin), siz bunu bizim önümüze getirdiniz. Ne kötü durak (bu)!"
60