وَأُتْبِعُواْ فِي هَذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ أَلا إِنَّ عَادًا كَفَرُواْ رَبَّهُمْ أَلاَ بُعْدًا لِّعَادٍ قَوْمِ هُودٍ
﴿٦٠﴾
Ahmet Varol
Bu dünyada da kıyamet gününde de lanete uğradılar. İyi bilin ki, Ad halkı Rabblerini inkar ettiler. Dikkat edin, Hud'un kavmi Ad uzak olsun.
Ali Bulaç
Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) inkâr ettiler. Haberiniz olsun; Hud kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi).
Diyanet İşleri
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Biliniz ki Âd kavmi, Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Hûd’un kavmi Âd, Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Hem bu Dünyada bir lâ'netle ta'kıb edildiler hem Kıyamet gününde, bak Âd, rablarına hakıkaten küfrettiler, bak def'oldu gitti o Hûd kavmi Âd
Hayrat Neşriyat
Böylece hem bu dünyada, hem de kıyâmet gününde lâ'nete tâbi' tutuldular. Haberiniz olsun! Şübhesiz ki Âd (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. Dikkat edin! (İsyanları yüzünden Allah’ın rahmetinden uzaklaşan) Hûd’un kavmi olan Âd, helâk olsun!
Mustafa İslamoğlu
Sonuçta peşlerine, bu dünyada da kıyametde de bir lanet takıldı. Unutmayın ki, Rablerini ısrarla inkar eden işte bu Ad idi. Unutmayın: Hud'un kavmi Ad tarih sahnesinden işte böyle silindi.
Süleyman Ateş
Böylece hem bu dünyâda, hem de kıyâmet gününde peşlerine la'net takıldı. İyi bilin, 'Âd (kavmi) Rablerini inkâr ettiler; iyi bilin Hûd'un kavmi 'Âd, (Allâh'ın rahmetinden) uzak olsun (yok olup gitsin)!