وَنَادَى نُوحٌ رَّبَّهُ فَقَالَ رَبِّ إِنَّ ابُنِي مِنْ أَهْلِي وَإِنَّ وَعْدَكَ الْحَقُّ وَأَنتَ أَحْكَمُ الْحَاكِمِينَ
﴿٤٥﴾
Ali Bulaç
Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve senin va'din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin."
Hayrat Neşriyat
Nûh ise, Rabbine nidâ (duâ) edip dedi ki: 'Rabbim! Şübhesiz ki oğlum benim âilemdendir (sen bana âilemin kurtulacağını va'd etmiştin); muhakkak ki senin va'din haktır ve sen hükmedenlerin en hâkimisin!'
Mustafa İslamoğlu
Ve Nuh Rabbine yakardı ve "Rabbim" dedi, "o benim oğlumdu, ailemden biriydi!... Bir kez daha anladım ki, senin sözün (herkesi kapsayan) gerçeğin ta kendisiymiş; ve en hakkaniyetli hüküm veren de Senmişsin!"
Süleyman Ateş
Nûh Rabbine seslendi: "Rabbim, dedi, oğlum benim âilemdendir. Senin sözün elbette haktır ve sen hâkimlerin hâkimisin!"