Türkçe [Değiştir]

HÛD - 19. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
19

HÛD - 19. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

HÛD Suresi 19. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة هود

HÛD Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

الَّذِينَ يَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا وَهُم بِالآخِرَةِ هُمْ كَافِرُونَ ﴿١٩﴾
11/HÛD-19: Ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâ(ivecen), ve hum bil âhırati hum kâfirûn(kâfirûne).

Imam Iskender Ali Mihr

Onlar ki; Allah'ın yolundan (kişinin mürşidine ulaşmasına mani olarak ruhunun, vücudundan ayrılarak Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e ulaşmasına engel oldukları için) saptırırlar. Ve onu (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) eğmek ve bükmek isterler (gerçek kavramından uzaklaştırmak isterler). Onlar, ahireti (ruhun ölmeden Allah'a ulaşmasını) inkâr edenlerdir.

Ahmet Varol

Onlar Allah'ın yolundan alıkoyar ve onda çarpıklık ararlar. Onlar aynı zamanda ahireti inkar edenlerdir.

Ali Bulaç

Bunlar Allah'ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti tanımayanlardır.

Diyanet İşleri

Onlar (halkı) Allah yolundan alıkoyan ve onu eğri ve çelişkili göstermek isteyen kimselerdir. Hem de onlar ahireti inkâr edenlerin ta kendileridir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar ki Allah yolundan men'ederler ve onu eğriltmek isterler, hem de Âhıreti onlar münkirdirler

Gültekin Onan

Bunlar Tanrı'nın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahirete küfredenlerdir.

Hayrat Neşriyat

Onlar ki, (insanları) Allah yolundan men' ederler ve ona (o yola) eğrilik (bulmak)isterler. Ve onlar, âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir.

Mustafa İslamoğlu

O zalimler ki, insanları Allah'ın yolundan çevirirler; onu çapraşık ve dolambaçlı göstermeye çabalarlar: çünkü onlar ahirete inanmazlar.

Ömer Öngüt

O zâlimler ki, insanları Allah yolundan alıkorlar ve o yolu eğriltmeye çalışırlar. Onlar ahireti de inkâr ederler.

Süleyman Ateş

Onlar ki Allâh'ın yoluna engel olurlar ve onu eğriltmek isterler ve onlar, (evet) onlar, âhireti de tanımazlar.
19