بَلْ ظَنَنتُمْ أَن لَّن يَنقَلِبَ الرَّسُولُ وَالْمُؤْمِنُونَ إِلَى أَهْلِيهِمْ أَبَدًا وَزُيِّنَ ذَلِكَ فِي قُلُوبِكُمْ وَظَنَنتُمْ ظَنَّ السَّوْءِ وَكُنتُمْ قَوْمًا بُورًا
﴿١٢﴾
Imam Iskender Ali Mihr
Hayır, siz Resûl ve mü’minlerin, ailelerine ebediyen asla dönmeyeceklerini zannettiniz. Ve bu (zan), kalplerinizde süslendi. Kötü bir zanla zanda bulundunuz. Ve siz helâka müstahak bir kavim oldunuz.
Ali Bulaç
Hayır, siz Peygamberin ve mü'minlerin, ailelerine ebedi olarak bir daha dönmeyeceklerini zannettiniz; bu, kalplerinizde çekici kılındı ve kötü bir zan ile zanda bulundunuz da, yıkıma uğramış bir topluluk oldunuz.
Diyanet İşleri
(Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak eden bir kavim oldunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır
Doğrusu siz, Peygamber ve mü'minler ebeden âilelerine dönemiyecekler zannettiniz ve bu, kalblerinizde allandı pullandı kötü zanna düştünüz de düşkün bir kavm oldunuz a.
Gültekin Onan
Hayır, siz Peygamberin ve inançlıların ehline (ailelerine) ebediyen dönmeyeceklerini (yenkalib) zannettiniz; bu, kalplerinizde çekici kılındı ve kötü bir zan ile zanda bulundunuz da yıkıma uğramış bir topluluk oldunuz.
Hayrat Neşriyat
'Hayır! Peygamberin ve mü’minlerin (müşrikler tarafından öldürülüp) ebediyen âilelerine dönmeyeceğini sanmıştınız. Bu, kalblerinizde süslü gösterildi ve (onlar hakkında)kötü zan ile zanda bulundunuz ve helâk(e müstehak) olmuş bir topluluk oldunuz!'
Mustafa İslamoğlu
Aksine sizler, Rasul'ün ve mü'minlerin bir daha asla ailelerine kavuşamayacaklarını zannetmiştiniz; ve böyle düşünmek size pek cazip görünmüştü. İşte böyle berbat bir zanna kapıldınız da, sonunda kredisi tükenmiş bir toplum olup çıktınız.
Süleyman Ateş
Herhalde siz sandınız ki Elçi ve mü'minler, bir daha âilelerine dönmeyecekler. Bu (düşünce) gönüllerinizde süslendirildi, (size güzel gösterildi,) kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz.