Türkçe [Değiştir]

EN'ÂM - 89. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
89

EN'ÂM - 89. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

EN'ÂM Suresi 89. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة الأنعام

EN'ÂM Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

أُوْلَئِكَ الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ فَإِن يَكْفُرْ بِهَا هَؤُلاء فَقَدْ وَكَّلْنَا بِهَا قَوْمًا لَّيْسُواْ بِهَا بِكَافِرِينَ ﴿٨٩﴾
6/EN'ÂM-89: Ulâikellezîne âteynâhumul kitâbe vel hukme ven nubuvveh(nubuvvete), fe in yekfur bihâ hâulâi fe kad vekkelnâ bihâ kavmen leysû bihâ bi kâfirîn(kâfirîne).

Imam Iskender Ali Mihr

İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Onlar eğer, onu inkâr ederlerse artık, onu inkâr etmeyecek bir kavmi ona vekil ederdik.

Ahmet Varol

Bunlar kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunlar, onları inkar ederlerse, (bilsinler ki) biz onları inkar etmeyecek bir topluluğu onlara vekil kılmışızdır. [8]

Ali Bulaç

Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp küfre sapıyorlarsa, andolsun, biz buna (karşı) inkâra sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır.

Diyanet İşleri

Onlar kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer şunlar (inanmayanlar) bunları tanımayıp inkâr ederlerse, biz onları inkâr etmeyecek olan bir kavmi, onlara vekil kılmışızdır.

Elmalılı Hamdi Yazır

İşte bunlar kendilerine kitâb, huküm, nübüvvet verdiğimiz kimseler, şimdi şu karşıdakiler buna körlük ediyorlarsa biz ona körlük etmiyen bir ümmeti müvekkel kılmışız

Gültekin Onan

Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunlara küfrederlerse, andolsun, biz buna (karşı) kafir olmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır / kılarız.

Hayrat Neşriyat

İşte onlar, kendilerine kitab, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Fakat bunlar (o müşrikler) onları (kitap, hikmet ve peygamberliği) inkâr ederse, artık muhakkak ki(biz,) onları inkâr eden kimseler olmayan bir kavmi (Muhâcir ve Ensâr’ı ve nice ehl-i îmânı)onlara (îmân etmeye) vekil kılmışızdır.

Mustafa İslamoğlu

(Ne ki) Biz onlara vahiy, (onunla) hükmederek yetenek ve peygamberlik verdik. Eğer onlar bu hakikatleri inkar ediyorlarsa, iyi bilsinler ki Biz (çoktan) onların yerine başka bir topluluğu vekil kıldık: onlar asla bu hakikatlerin inkarcısı olmazlar;

Ömer Öngüt

İşte onlar, kendilerine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer o kâfirler bu verdiklerimizi inkâr ederlerse, şüphesiz ki inkârcı olmayan bir kavmi buna vekil kılarız (yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir kavim getiririz).

Süleyman Ateş

İşte onlar, kendilerine Kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Şimdi şunlar, (yani Kureyş kavmi), bunları inkâr ederse, (bilsinler ki) biz, bunları inkâr etmeyecek (koruyacak) bir toplumu, bunlara vekil bırakmışızdır.
89