Türkçe
[
Değiştir
]
Коран на български език
Коран на русском языке
Quran di Indonesia
Corán en español
Koran on-Nederlandse
Coran en français
Koran auf Deutsch
Quran in English
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kur'ân
Kuran Sureleri
Cüzler
Kur'an Dinle (Yeni)
Sessiz
Abu Bakr al Shatri (Aktif)
سورة آل عمران ٧٣
القرآن الكريم
»
سورة آل عمران
»
سورة آل عمران ٧٣
ÂLİ İMRÂN - 73. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri
Kur'ân-ı Kerim
»
Kuran Sureleri
»
ÂLİ İMRÂN Suresi
Kur'an Dinle 3/ÂLİ İMRÂN-73
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
70
71
72
73
74
75
76
83
88
93
98
103
108
113
118
123
128
133
138
143
148
153
158
163
168
173
178
183
188
193
198
ÂLİ İMRÂN - 73. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri
ÂLİ İMRÂN Suresi 73. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla
سورة آل عمران
ÂLİ İMRÂN Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
وَلاَ تُؤْمِنُواْ إِلاَّ لِمَن تَبِعَ دِينَكُمْ قُلْ إِنَّ الْهُدَى هُدَى اللّهِ أَن يُؤْتَى أَحَدٌ مِّثْلَ مَا أُوتِيتُمْ أَوْ يُحَآجُّوكُمْ عِندَ رَبِّكُمْ قُلْ إِنَّ الْفَضْلَ بِيَدِ اللّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاء وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
﴿٧٣﴾
3/ÂLİ İMRÂN-73:
Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).
Imam Iskender Ali Mihr
Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır. (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah’a ulaşmasıdır.) Size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki: “Muhakkak ki fazl Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah, Vâsi’dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm'dir (en iyi bilendir).
Ahmet Varol
'Sizin dininize uyandan başkasına inanmayın.' De ki: 'Gerçek hidayet Allah'ın hidayetidir. Bir kimseye size verilmiş olanın benzerinin verilmesinden dolayı ve onların Rabbinizin katında aleyhinize deliller getireceği endişesiyle mi (böyle yollara başvurma gereği duyuyorsunuz)!' De ki: 'Lütuf Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah geniş lütfu olandır ve ilim sahibidir.'
Ali Bulaç
"Ve sizin dininize uyanlardan başkasına inanıp güvenmeyin." De ki: "Şüphesiz doğru yol Allah'ın dosdoğru yoludur. Size verilenin bir benzeri birine (İslam peygamberine) veriliyor ya da Rabbinizin katında onlar (müslümanlar) size karşı deliller getiriyorlar, diye mi (bu telaşınız?) De ki: "Şüphesiz 'lutuf ve ihsan (fazl)' Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah (rahmeti) geniş olandır, bilendir."
Diyanet İşleri
“Sizin dininize uyandan başkasına inanmayın” (dediler). De ki: “Şüphesiz hidayet, Allah’ın hidayetidir. Birine, size verilenin benzerinin verilmesinden veya Rabbinizin huzurunda aleyhinize deliller getireceklerinden ötürü mü (böyle söylüyorsunuz)?” De ki: “Lütuf Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve kendi dininize tabi' olanlardan başkasına eman vermeyin. De ki: Her halde hidayet Allah hidayeti, size verilen gibisi birine veriliyor veya rabbınızın huzurunda size galebe edecekler diye mi bu? De ki: Doğrusu fazıl Allahın elindedir, onu dilediğine verir, ve Allah vâsi'dir, alîmdir
Gültekin Onan
"Ve sizin dininize uyanlardan başkasına güvenmeyin / inanmayın (la tüminu)." De ki: "Şüphesiz doğru yol Tanrı'nın dosdoğru yoludur. Size verilenin bir benzeri birine (islam peygamberine) veriliyor ya da rabbinizin katında onlar (müslümanlar) size karşı deliller getiriyorlar diye mi (bu telaşınız?) De ki: "Şüphesiz fazl Tanrı'nın elindedir, onu dilediğine verir. Tanrı (rahmeti) geniş olandır, bilendir".
Hayrat Neşriyat
Fakat dîninize tâbi' olandan başkasına inanmayın!' (dediler). (Ey Resûlüm!) De ki: 'Şübhesiz hidâyet, Allah’ın hidâyetidir. Size verilenin benzeri, (başka) birine (de) veriliyor veya (kıyâmet günü) Rabbinizin huzûrunda (mü’minler) size karşı delil getirecekler (de galipgelecekler) diye mi (böyle söylüyorsunuz)?' De ki: 'Şübhesiz lütuf, Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir!' Allah ise, Vâsi' (lütfu geniş olan)dır, Alîm (hakkıyla bilen)dir.
Mustafa İslamoğlu
fakat sizin dininize uymayan kimseye asla (yürekten) inanmayın!" (Şu hakikati) ilan et: "Doğru rehberlik sadece Allah'ın rehberliğidir; size verilenin bir benzerinin başka birine de verilmesi (zorunuza mı gitti), yoksa Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil getirirler diye mi (korkuyorsunuz)? (Şunu da) ekle: "Lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir, onu dilediğine bahşeder; zira Allah (lutfunda) sınırsız olandır, her şeyi bilendir:
Ömer Öngüt
“Sizin dininize uyanlardan başka hiçbir kimseye inanmayın. ” De ki: “Gerçek hidayet Allah'ın hidayetidir. ” (Onlar kendi aralarında şöyle dediler): “Size verilenin benzerinin bir başkasına verildiğine, veya Rabbinizin katında size karşı onların delil getireceklerine de inanmayın. ” De ki: “Lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir. ”
Süleyman Ateş
"Sizin dininize uyandan başkasına güvenmeyin!" (dediler.) De ki: "Hidâyet Allâh'ın hidâyetidir. Birine, size verilenin benzerinin verilmesinden veya Rabbinizin huzûrunda aleyhinize deliller getireceklerinden ötürü mü (böyle söylüyorsunuz)?, De ki: "Lutuf Allâh'ın elindedir, onu dilediğine verir, Allâh(ın lutfu) geniştir, (O her şeyi) bilendir.
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
70
71
72
73
74
75
76
83
88
93
98
103
108
113
118
123
128
133
138
143
148
153
158
163
168
173
178
183
188
193
198