Türkçe
[
Değiştir
]
Коран на български език
Коран на русском языке
Quran di Indonesia
Corán en español
Koran on-Nederlandse
Coran en français
Koran auf Deutsch
Quran in English
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kur'ân
Kuran Sureleri
Cüzler
Kur'an Dinle (Yeni)
Sessiz (Aktif)
Abu Bakr al Shatri
Maher Al Mueaqly
Mishary AlAfasy
سورة الأعـلى
القرآن الكريم
»
سورة الأعـلى
A'LÂ 1-19, 87/A'LÂ Suresi Türkçe Meâli
Kur'ân-ı Kerim
»
Kuran Sureleri
»
A'LÂ Suresi
Kur'an Dinle 87 - A'LÂ
سورة الأعـلى
A'LÂ Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى
﴿١﴾
87/A'LÂ-1: Sebbihisme rabbikel a’lâ.
Rabbinin “Âlâ” ismini tesbih et. (1)
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّى
﴿٢﴾
87/A'LÂ-2: Ellezî halaka fe sevvâ.
O ki yarattı sonra sevva etti (dizayn etti, düzenledi). (2)
وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَى
﴿٣﴾
87/A'LÂ-3: Vellezî kaddera fe hedâ.
Ve O ki, bir kader tayin etti. Sonra da hidayet etti. (3)
وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَى
﴿٤﴾
87/A'LÂ-4: Vellezî ahracel mer’â.
Ve O ki, yerden mera (yeşillikler) çıkardı. (4)
فَجَعَلَهُ غُثَاء أَحْوَى
﴿٥﴾
87/A'LÂ-5: Fe cealehu gusâen ahvâ.
Sonra da onu siyah atık haline getirdi. (5)
سَنُقْرِؤُكَ فَلَا تَنسَى
﴿٦﴾
87/A'LÂ-6: Se nukriuke fe lâ tensâ.
(Kur’ân’ı) sana, Biz okutacağız, bundan sonra sen unutmayacaksın. (6)
إِلَّا مَا شَاء اللَّهُ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَى
﴿٧﴾
87/A'LÂ-7: İllâ mâ şâallâh(şâallâhu), innehu ya’lemul cehra ve mâ yahfâ.
Ancak (bu) Allah’ın dilediği şeydir. Muhakkak ki O, açık ve gizli olanı bilir. (7)
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَى
﴿٨﴾
87/A'LÂ-8: Ve nuyessiruke lil yusrâ.
Ve kolay gelmesi için Biz (O’nu), sana kolaylaştıracağız. (8)
فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ الذِّكْرَى
﴿٩﴾
87/A'LÂ-9: Fe zekkir in nefeatiz zikrâ.
O halde, eğer zikir fayda verecekse zikret (zikri öğret, öğüt ver). (9)
سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَى
﴿١٠﴾
87/A'LÂ-10: Se yezzekkeru men yahşâ.
Allah’a karşı huşû duyan kişi zikir yapacaktır (ve tezekkür edecektir). (10)
وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى
﴿١١﴾
87/A'LÂ-11: Ve yetecennebuhâl eşkâ.
Ve şâkî olan, ondan (zikirden) içtinap edecek (kaçınıp zikretmeyecek). (11)
الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَى
﴿١٢﴾
87/A'LÂ-12: Ellezî yaslân nâral kubrâ.
Ki o (şâkî), büyük ateşe atılacak. (12)
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى
﴿١٣﴾
87/A'LÂ-13: Summe lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ.
Sonra onun içinde (ateşte) ölmez ve de hayat bulmaz. (13)
قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّى
﴿١٤﴾
87/A'LÂ-14: Kad efleha men tezekkâ.
Nefsini tezkiye eden kimse felâha (kurtuluşa) ermiştir. (14)
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّى
﴿١٥﴾
87/A'LÂ-15: Ve zekeresme rabbihî fe sallâ.
Ve (o nefsini tezkiye eden) Rabbinin İsmi’ni zikretti ve de namaz kıldı. (15)
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا
﴿١٦﴾
87/A'LÂ-16: Bel tu’sırûnel hayâted dunyâ.
Hayır, siz dünya hayatını üstün tutuyorsunuz (tercih ediyorsunuz). (16)
وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَى
﴿١٧﴾
87/A'LÂ-17: Vel âhıratu hayrun ve ebkâ.
Ve ahiret hayatı daha hayırlıdır ve bâkidir (devamlıdır). (17)
إِنَّ هَذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَى
﴿١٨﴾
87/A'LÂ-18: İnne hâzâ le fîs suhufîl ûlâ.
Muhakkak ki bu, evvelki sahifelerde de elbette var. (18)
صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى
﴿١٩﴾
87/A'LÂ-19: Suhufi ibrâhîme ve mûsâ.
(Hz.) İbrâhîm’in ve (Hz.) Musa’nın sahifelerinde (var). (19)