Türkçe [Değiştir]

TÂHÂ - 96. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
96

TÂHÂ - 96. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

TÂHÂ Suresi 96. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة طه

TÂHÂ Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِهِ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِّنْ أَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَلِكَ سَوَّلَتْ لِي نَفْسِي ﴿٩٦﴾
20/TÂHÂ-96: Kâle basurtu bi mâ lem yabsurû bihî fe kabadtu kabdaten min eserir resûli fe nebeztuhâ ve kezâlike sevvelet lî nefsî.

Imam Iskender Ali Mihr

(Samiri): “Ben, onların görmediği şeyi gördüm. Resûl’ün (Cebrail A.S’ın) izinden (ayağının bastığı yerdeki topraktan) bir avuç aldım. Sonra da onu (erimiş madenin içine) attım. Ve böylece (bu), nefsime (bana) güzel göründü.” dedi.

Ahmet Varol

Dedi ki: 'Ben onların görmediklerini gördüm ve elçinin (Cebrail'in) izinden bir avuç (toprak) aldım ve onu (buzağı heykelinin içine) [5] attım. Nefsim de böyle yapmayı bana hoş gösterdi.'

Ali Bulaç

Dedi ki: "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi."

Diyanet İşleri

Sâmirî, şöyle dedi: “Ben onların görmediği şeyi gördüm. Elçinin izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Böyle yapmayı bana nefsim güzel gösterdi.”

Elmalılı Hamdi Yazır

ben dedi, onların görmediklerini gördüm de Resulün izinden bir avuç avuçladım da onu attım, ve bana nefsim böyle hoş gösterdi

Gültekin Onan

Dedi ki: "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi."

Hayrat Neşriyat

(Sâmirî:) '(Ben, onların) görmedikleri şeyi gördüm ve (sana gelen) o elçinin(Cebrâîl’in atının) izinden bir avuç (toprak) avuçlayıverdim de onu (eritilmiş ziynet eşyâlarının içine) attım; böylece bunu nefsim bana hoş gösterdi' dedi.

Mustafa İslamoğlu

O dedi ki: "Ben (bu) işe onların bakmadıkları bir gözle baktım; bu nedenle de Elçi'nin (İnanç sisteminden) etkili bir parçayı çekip aldım ve kaldırıp attım: zira güdülerim beni böyle yapmaya sevk etti."

Ömer Öngüt

(Sâmirî) dedi ki: “Onların görmedikleri bir şey gördüm ve onu sana gelen ilâhi elçinin bastığı yerden bir avuç avuçladım. Bunu (ziynet eşyasının eritildiği potaya) attım. Nefsim bana bunu hoş gösterdi. ”

Süleyman Ateş

(Sâmiri): "Ben dedi, onların görmediklerini gördüm. Elçinin eserinden bir avuç aldım da attım; nefsim bana böyle (yapmayı) hoş gösterdi."
96