وَيَقُولُونَ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالرَّسُولِ وَأَطَعْنَا ثُمَّ يَتَوَلَّى فَرِيقٌ مِّنْهُم مِّن بَعْدِ ذَلِكَ وَمَا أُوْلَئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ
﴿٤٧﴾
Mustafa İslamoğlu
Ama birileri "Biz Allah'a ve Rasul'e hem inandık, hem de itaat ettik" derler, sonra da onlardan bir kısmı bunca (taahhüdün) ardından sözlerinden geri dönerler: şu halde bu gibiler gerçek mü'min değildirler.
Süleyman Ateş
"Allah'a ve Elçiye inandık ve itâ'at ettik," diyorlar. Sonra onlardan bir grup, bunun ardından dönüyor. Bunlar inanmış değillerdir.