Türkçe
[
Değiştir
]
Коран на български език
Коран на русском языке
Quran di Indonesia
Corán en español
Koran on-Nederlandse
Coran en français
Koran auf Deutsch
Quran in English
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kur'ân
Kuran Sureleri
Cüzler
Kur'an Dinle (Yeni)
Sessiz
Abu Bakr al Shatri (Aktif)
سورة النساء ٩١
القرآن الكريم
»
سورة النساء
»
سورة النساء ٩١
NİSÂ - 91. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri
Kur'ân-ı Kerim
»
Kuran Sureleri
»
NİSÂ Suresi
Kur'an Dinle 4/NİSÂ-91
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
88
89
90
91
92
93
94
101
106
111
116
121
126
131
136
141
146
151
156
161
166
171
176
NİSÂ - 91. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri
NİSÂ Suresi 91. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla
سورة النساء
NİSÂ Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
سَتَجِدُونَ آخَرِينَ يُرِيدُونَ أَن يَأْمَنُوكُمْ وَيَأْمَنُواْ قَوْمَهُمْ كُلَّ مَا رُدُّوَاْ إِلَى الْفِتْنِةِ أُرْكِسُواْ فِيِهَا فَإِن لَّمْ يَعْتَزِلُوكُمْ وَيُلْقُواْ إِلَيْكُمُ السَّلَمَ وَيَكُفُّوَاْ أَيْدِيَهُمْ فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثِقِفْتُمُوهُمْ وَأُوْلَئِكُمْ جَعَلْنَا لَكُمْ عَلَيْهِمْ سُلْطَانًا مُّبِينًا
﴿٩١﴾
4/NİSÂ-91:
Se tecidûne âharîne yurîdûne en ye’menûkum ve ye’menû kavmehum. Kullemâ ruddû ilâl fitneti urkisû fîhâ, fe in lem ya’tezilûkum ve yulkû ileykumus seleme ve yekuffû eydiyehum fe huzûhum vaktulûhum haysu sekıftumûhum. Ve ulâikum cealnâ lekum aleyhim sultânen mubînâ(mubînen).
Imam Iskender Ali Mihr
Sizden ve kendi kavimlerinden emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız.( Fakat) fitneye her çağırılışlarında, ona geri döndüler. Şâyet bundan sonra sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler, ellerini sizden çekmezlerse, o taktirde onları nerede bulursanız yakalayın ve öldürün. Ve işte size, onların üzerine (saldırmanız için) apaçık yetki verdik.
Ahmet Varol
Diğer bazılarının da hem sizden hem de kendi toplumlarından güvende olmak istediklerini göreceksiniz. Ne zaman fitneye çağrılsalar, baş aşağı içine dalarlar. Eğer sizden uzak durmaz, size barış teklifinde bulunmaz ve sizinle uğraşmaktan el çekmezlerse onları tutun ve yakaladığınız yerde öldürün. İşte bunlara karşı size açık bir yetki verdik.
Ali Bulaç
Diğerlerini de sizden ve kendi kavimlerinden güvende olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların)ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nerede bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
Diyanet İşleri
Diğer birtakım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır
Diğer bir takımlarını bulacaksınız ki hem sizden emin olmak hem de kavmlerinden emin kalmak isterler, fitneye sevkedildikce de döner döner içine atılırlar, eğer bunlar sizden çekinmezler ve sulha yatıb taarruzdan ellerini çekmezlerse kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün, işte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik
Gültekin Onan
Diğerlerini de hem sizden güvende (yemenüküm) olmayı, hem de kendi kavimlerinden güvende (yemenü) olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların)ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nedere bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
Hayrat Neşriyat
Bir başkalarını (da) bulacaksınız ki, (o münâfıklar) hem sizden emîn kalmak, hem de kendi kavimlerinden emîn olmak isterler. Ne zaman fitneye çağrılsalar, ona baş aşağı dalarlar. Ama sizi bırakmazlar, size barış teklîf etmezler ve (savaştan) ellerini çekmezlerse, artık onları yakalayın ve kendilerini bulduğunuz yerde onları öldürün! Ve işte onlar yok mu, kendileri aleyhinde size apaçık bir delil (ve salâhiyet) verdik.
Mustafa İslamoğlu
Siz, hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen, fakat ne zaman (mü'minler aleyhine bir) entrikaya davet edilseler, içine balıklama dalanlara da rastlayacaksınız. İşte o zaman, eğer onlar sizi bırakmaz, sizinle barışa yanaşmaz ve ellerini yakanızdan çekmezlerse; onları da savaş içinde gözünüze kestirdiğiniz her yerde yakalayın ve öldürün: İşte size, kendileri aleyhine açıkça (savaşmak için) izin verdiklerimiz bunlardır.
Ömer Öngüt
Hem sizden hem de kendi topluluklarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler, fitnenin içine baş aşağı atılırlar. Eğer onlar sizden uzak durmazlar, sulh işini size bırakıp ellerini çekmezlerse, onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte öylelerine karşı size apaçık yetki verdik.
Süleyman Ateş
Başka birtakım insanlar da bulacaksınız ki, hem sizden, hem de kendi toplumlarından emin olmak isterler. Ama ne zaman fitneye götürülseler, fitnenin içine başaşağı atılırlar. Eğer onlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini (saldırıdan) çekmezlerse onları yakalayın ve nerede bulursanız öldürün! İşte öylelerine karşı size açık bir yetki verdik.
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
60
65
70
75
80
85
88
89
90
91
92
93
94
101
106
111
116
121
126
131
136
141
146
151
156
161
166
171
176