Türkçe [Değiştir]

KEHF Suresi Âyet-47 Meâlleri

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden 18/KEHF-47 dinle!
Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
47

KEHF Suresi Âyet-47 Meâlleri

KEHF Suresi 47. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة الكهف

KEHF Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَيَوْمَ نُسَيِّرُ الْجِبَالَ وَتَرَى الْأَرْضَ بَارِزَةً وَحَشَرْنَاهُمْ فَلَمْ نُغَادِرْ مِنْهُمْ أَحَدًا ﴿٤٧﴾
18/KEHF-47: Ve yevme nuseyyirul cibâle ve terâl arda bârizeten ve haşernâhum fe lem nugâdir minhum ehadâ(ehaden).

Imam Iskender Ali Mihr

Ve o gün dağları yürüteceğiz. Ve (o gün) yeryüzünü bariz (açık ve net) olarak görürsün. Ve onları, (huzurumuzda) haşredip toplamak suretiyle (insanlardan) onlardan (hiç) birini bırakmayacağız.

Ahmet Varol

O gün dağları yürütürüz, yeri dümdüz görürsün, onların hepsini bir yere toplarız ve hiçbirini bırakmayız.

Ali Bulaç

Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarda bırakmamışızdır.

Diyanet İşleri

Dağları yürüteceğimiz ve senin yeryüzünü çırılçıplak göreceğin günü bir hatırla. Biz onları mahşerde toplarız da içlerinden hiçbirini bırakmayız.

Elmalılı Hamdi Yazır

Düşün o günü ki dağları yürütürüz, Arzı görürsün çırçıplak ve onları hep mahşere toplamışızdır da hiç bir kimse bırakmamışızdır

Gültekin Onan

Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarda bırakmamışızdır.

Hayrat Neşriyat

Öyle bir gün ki, dağları yürütürüz de yeri dümdüz görürsün; artık onların hiçbirini bırakmaksızın hepsini (mahşerde) toplamışızdır!

Mustafa İslamoğlu

Ve dağları yürütüp düzleyeceğimiz o gün, yeryüzünü düz ve çıplak görürsün; nitekim geride bir tek kişi bırakmadan onların tümünü toplayacağız.

Ömer Öngüt

O gün dağları yürütürüz, yeryüzünün ise çırılçıplak olduğunu görürsün. Hiçbirini bırakmaksızın onları mahşerde bir araya toplarız.

Süleyman Ateş

(Yalnız kalıcı eylemlerin yarar sağlayacağı) O gün dağları yürütürüz; yeri alaçık (çırılçıplak) görürsün (dağlar savrulup dümdüz olmuş, engebeler kalkmıştır) onları (hep bir yere) toplamışız, hiçbirini bırakmamışızdır.
47