Türkçe
[
Değiştir
]
Коран на български език
Коран на русском языке
Quran di Indonesia
Corán en español
Koran on-Nederlandse
Coran en français
Koran auf Deutsch
Quran in English
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kur'ân
Kuran Sureleri
Cüzler
Kur'an Dinle (Yeni)
Sessiz (Aktif)
Abu Bakr al Shatri
Maher Al Mueaqly
Mishary AlAfasy
القرآن الكريم / جزئها ٣٠ / صفحة ٥٩٦
القرآن الكريم
»
جزئها ٣٠
»
القرآن الكريم / جزئها ٣٠ / صفحة ٥٩٦
Kur'ân - Cüz 30 - Sayfa 596 (LEYL 15-21, DUHÂ 1-11, İNŞİRÂH (ŞERH) 1-8)
Kur'ân-ı Kerim
»
Cüzler
»
Cüz 30
»
Kur'ân - Cüz 30 - Sayfa 596 (LEYL 15-21, DUHÂ 1-11, İNŞİRÂH (ŞERH) 1-8)
Kur'an Dinle Sayfa-596
لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى
﴿١٥﴾
الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى
﴿١٦﴾
وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى
﴿١٧﴾
الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى
﴿١٨﴾
وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى
﴿١٩﴾
إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى
﴿٢٠﴾
وَلَسَوْفَ يَرْضَى
﴿٢١﴾
سورة الضـحى
وَالضُّحَى
﴿١﴾
وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَى
﴿٢﴾
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَى
﴿٣﴾
وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَّكَ مِنَ الْأُولَى
﴿٤﴾
وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَى
﴿٥﴾
أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآوَى
﴿٦﴾
وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَى
﴿٧﴾
وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَى
﴿٨﴾
فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ
﴿٩﴾
وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ
﴿١٠﴾
وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ
﴿١١﴾
سورة الـشرح
أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ
﴿١﴾
وَوَضَعْنَا عَنكَ وِزْرَكَ
﴿٢﴾
الَّذِي أَنقَضَ ظَهْرَكَ
﴿٣﴾
وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ
﴿٤﴾
فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا
﴿٥﴾
إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا
﴿٦﴾
فَإِذَا فَرَغْتَ فَانصَبْ
﴿٧﴾
وَإِلَى رَبِّكَ فَارْغَبْ
﴿٨﴾
92/LEYL-15: Lâ yaslâhâ illâl eşkâ.
Ona çok şâkî olandan başkası yaslanmaz (atılmaz). (15)
92/LEYL-16: Ellezî kezzebe ve tevellâ.
O ki (çok şâkî olan), (Hüsna’yı) yalanladı ve yüz çevirdi. (16)
92/LEYL-17: Ve se yucennebuhâl etkâ.
Çok takva sahibi olan ise ondan (narı telazzadan) uzaklaştırılacak. (17)
92/LEYL-18: Ellezî yu’tî mâlehu yetezekkâ.
O ki (en üst seviyede takva sahibi olan), malını verir, temizlenir. (18)
92/LEYL-19: Ve mâ li ehadin indehu min ni'metin tuczâ.
Ve (takva sahiplerinin), bir kimseye (malını vermesi), O’nun (Allah’ın) katında, “bir ni’met karşılığı olsun” diye değildir. (19)
92/LEYL-20: İllâbtigâe vechi rabbihil a’lâ.
O sadece, Yüce Rabbinin Vechi’ni (Zat’ını) ibtiga etti (diledi). (20)
92/LEYL-21: Ve le sevfe yerdâ.
Ve o, yakında mutlaka razı olacak. (21)
DUHÂ Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
93/DUHÂ-1: Ved duhâ.
Duhâ (kuşluk) vaktine andolsun. (1)
93/DUHÂ-2: Vel leyli izâ secâ.
Ve zifiri karanlık çöktüğü zaman geceye (andolsun) ki. (2)
93/DUHÂ-3: Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.
Rabbin seni terketmedi ve darılmadı. (3)
93/DUHÂ-4: Ve lel âhıratu hayrun leke minel ûlâ.
Ve ahiret (bundan sonraki hayat), mutlaka senin için, evvelkinden (dünya hayatından) daha hayırlıdır. (4)
93/DUHÂ-5: Ve le sevfe yu’tîke rabbuke fe terdâ.
Ve mutlaka Rabbin yakında sana verecek (ihsan edecek), böylece sen razı olacaksın. (5)
93/DUHÂ-6: E lem yecidke yetîmen fe âvâ.
Seni yetim bulmadı mı? Sonra (seni) (himaye edecek bir kimsenin yanında) barındırmadı mı? (6)
93/DUHÂ-7: Ve vecedeke dâllen fe hedâ.
Ve seni dalâlette buldu sonra hidayete erdirdi. (7)
93/DUHÂ-8: Ve vecedeke âilen fe agnâ.
Ve seni yokluk içinde buldu sonra zengin kıldı. (8)
93/DUHÂ-9: Fe emmâl yetîme fe lâ takher.
Fakat bundan sonra yetimi kahretme (üzme). (9)
93/DUHÂ-10: Ve emmâs sâile fe lâ tenher.
Ve amma saili (bir şey isteyeni) bundan sonra azarlama. (10)
93/DUHÂ-11: Ve emmâ bi ni’meti rabbike fe haddis.
Ve fakat, Rabbinin ni’metlerini artık anlat. (11)
İNŞİRÂH (ŞERH) Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-1: E lem neşrah leke sadrake.
Göğsünü senin için şerhetmedik mi (yarıp genişletmedik mi)? (1)
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-2: Ve vedagnâ anke vizrake.
Ve senden yükünü kaldırdık (kaldırmadık mı?). (2)
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-3: Ellezî enkada zahrake.
Ki o (yük) senin sırtını bükmüştü. (3)
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-4: Ve rafe’nâ leke zikrake.
Ve senin için, zikrini yükselttik. (4)
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-5: Fe inne meal usri yusrâ(yusran).
O halde, muhakkak ki zorluk ve kolaylık beraberdir. (5)
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-6: İnne meal usri yusrâ(yusran).
Muhakkak ki zorluk ve kolaylık beraberdir. (6)
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-7: Fe izâ feragte fensab.
Öyleyse boş kaldığın zaman hemen intisap et. (7)
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-8: Ve ilâ rabbike fergab.
Ve öyleyse Rabbine rağbet et (O’nu öv, hamdet, zikret, tesbih et). (8)