Türkçe [Değiştir]

القرآن الكريم / جزئها ٢٩ / صفحة ٥٧٤

MUZZEMMİL 1-19, Kur'ân - Cüz 29 - Sayfa 574

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden Cüz-29, Sayfa-574 dinle!
Hafız Maher Al Mueaqly sesinden Cüz-29, Sayfa-574 dinle!
Hafız Mishary AlAfasy sesinden Cüz-29, Sayfa-574 dinle!
Önceki
Sonraki
share on facebook  tweet  share on google  print  

سورة الـمـزّمّـل

MUZZEMMİL Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ ﴿١﴾
قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا ﴿٢﴾
73/MUZZEMMİL-2: Kumil leyle illâ kalîlâ(kâlilen).
Az bir kısmı hariç olmak üzere gece kalk! (2)
نِصْفَهُ أَوِ انقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا ﴿٣﴾
73/MUZZEMMİL-3: Nısfehû evinkus minhu kalîlâ(kâlilen).
Onun (gecenin) yarısı veya ondan (yarısından) biraz eksilt. (3)
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا ﴿٤﴾
73/MUZZEMMİL-4: Ev zid aleyhi ve rettilil kur’âne tertîlâ(tertilen).
Veya onu daha arttır. Ve Kur’ân’ı tane tane güzel bir şekilde oku. (4)
إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا ﴿٥﴾
73/MUZZEMMİL-5: İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ(sekîlen).
Muhakkak ki Biz, sana yakında ağır bir söz ilka edeceğiz (ulaştıracağız). (5)
إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْءًا وَأَقْوَمُ قِيلًا ﴿٦﴾
73/MUZZEMMİL-6: İnne nâşietel leyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kîlâ(kîlen).
Muhakkak ki gece kalkışı (meşakkatli fakat) tesir bakımından daha kuvvetli ve okuyuş bakımından daha sağlamdır. (6)
إِنَّ لَكَ فِي اَلنَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا ﴿٧﴾
73/MUZZEMMİL-7: İnne leke fîn nehâri sebhan tavîlâ(tavîlen).
Muhakkak ki senin için gündüzleyin uzun meşguliyet vardır. (7)
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا ﴿٨﴾
73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O’na ulaş. (8)
رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا ﴿٩﴾
73/MUZZEMMİL-9: Rabbul meşrıkı vel magribi lâ ilâhe illâ huve fettehızhu vekîlâ(vekîlen).
O (Allah), doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka İlâh yoktur. Öyleyse O'nu vekil edin. (9)
وَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا ﴿١٠﴾
73/MUZZEMMİL-10: Vasbir alâ mâ yekûlûne vehcurhum hecran cemîlâ(cemîlen).
Ve onların söyledikleri şeylere sabret. Ve güzel bir ayrılış ile onlardan ayrıl. (10)
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا ﴿١١﴾
73/MUZZEMMİL-11: Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).
Ni'met sahibi olup yalanlayanları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. (11)
إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالًا وَجَحِيمًا ﴿١٢﴾
73/MUZZEMMİL-12: İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ(cahîmen).
Muhakkak ki bizim yanımızda (ayaklara bağlanan) ağır zincirler ve alevli ateş vardır. (12)
وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا ﴿١٣﴾
73/MUZZEMMİL-13: Ve taâmen zâ gussatin ve azâben elîmâ(elîmen).
Ve boğazı tıkayıp orada kalan yemek ve elîm azap vardır. (13)
يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا ﴿١٤﴾
73/MUZZEMMİL-14: Yevme tercuful ardu vel cibâlu ve kânetil cibâlu kesîben mehîlâ(mehîlen).
O gün yeryüzü ve dağlar şiddetle sarsılır ve dağlar dağılmış kum yığını olmuştur. (14)
إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَى فِرْعَوْنَ رَسُولًا ﴿١٥﴾
73/MUZZEMMİL-15: İnnâ erselnâ ileykum resûlen şâhiden aleykum kemâ erselnâ ilâ fir'avne resûlâ(resûlen).
Muhakkak ki Biz, size, üzerinize şahit olacak bir resûl gönderdik. Firavuna resûl gönderdiğimiz gibi. (15)
فَعَصَى فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا ﴿١٦﴾
73/MUZZEMMİL-16: Fe asâ fir’avnur resûle fe ehaznâhu ahzen vebîlâ(vebîlen).
Fakat firavun resûle asi oldu. Bunun üzerine onu çok ağır bir yakalayışla ahzettik (tutup aldık). (16)
فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا ﴿١٧﴾
73/MUZZEMMİL-17: Fe keyfe tettekûne in kefertum yevmen yec’alul vildâne şîbâ(şîben).
Eğer inkâr ederseniz, o taktirde çocukların saçlarını (korkudan) ağartan o günden kendinizi nasıl koruyacaksınız? (17)
السَّمَاء مُنفَطِرٌ بِهِ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا ﴿١٨﴾
73/MUZZEMMİL-18: Es semâu munfatırun bihî, kâne va’duhu mef’ûlâ(mef’ûlen).
Sema onunla (o günün şiddeti ile) yarılıp çatlamıştır. O’nun (Allah’ın) vaadi yapılmıştır (yerine gelmiştir). (18)
إِنَّ هَذِهِ تَذْكِرَةٌ فَمَن شَاء اتَّخَذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلًا ﴿١٩﴾
73/MUZZEMMİL-19: İnne hâzihî tezkiratun, fe men şâettehaze ilâ rabbihî sebîlâ(sebîlen).
Muhakkak ki bu, hatırlatmadır (öğüttür). Artık kim dilerse, Rabbine (ölmeden önce ruhunu) ulaştıran bir yol ittihaz eder (yol edinir). (19)