Türkçe [Değiştir]

NAHL - 36. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
36

NAHL - 36. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

NAHL Suresi 36. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة النحل

NAHL Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولاً أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ وَاجْتَنِبُواْ الطَّاغُوتَ فَمِنْهُم مَّنْ هَدَى اللّهُ وَمِنْهُم مَّنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلالَةُ فَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَانظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ ﴿٣٦﴾
16/NAHL-36: Ve lekad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâletu, fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Imam Iskender Ali Mihr

Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). (Allah’a ulaşmayı dileyerek) Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını (Resûlün daveti üzerine Allah’a ulaşmayı dileyenleri), Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün).

Ahmet Varol

Andolsun her ümmet içinde: 'Allah'a kulluk edin ve Tağut'tan kaçının' diye bir peygamber gönderdik. Onlardan kimini Allah hidayete erdirdi kimine de sapıklık hak oldu. Şöyle yeryüzünde bir dolaşın da yalanlayanların sonlarının nasıl olduğuna bakın.

Ali Bulaç

Andolsun, biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.

Diyanet İşleri

Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” diye peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.

Elmalılı Hamdi Yazır

Celâlim hakkı için biz, her ümmette «Allaha ibadet edin ve Tâguttan ictinab eyleyin» diye bir Resul ba'settik, sonra içlerinden kimine Allah hidayet nasîb etti, kiminin de üzerine dalâlet hakkoldu, şimdi yeryüzünde bir gezin de bakın peygamberleri tekzib edenlerin akibeti nasıl oldu?

Gültekin Onan

Andolsun, biz her ümmete: "Tanrı'ya kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Tanrı hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.

Hayrat Neşriyat

And olsun ki, her ümmet içinde: 'Allah’a kulluk edin ve tâğuttan (Allah’ın yerine tutacağınız herşeyden) kaçının!' diye (kendilerine nasîhat etmesi için) bir peygamber gönderdik. Artık onlardan bir kısmını (hikmetine binâen kendi lütfuyla) Allah hidâyete erdirdi, bir kısmına da (inkârları yüzünden) dalâlet hak oldu. Öyleyse yeryüzünde bir dolaşın da (peygamberlerimizi) yalanlayanların âkıbeti nasıl olmuş bakın!

Mustafa İslamoğlu

Doğrusu Biz, (geçmiş) her uygarlığın içinden "Allah'a kulluk edin, ilahlaştırılan şer otoriteden uzak durun!" diyen bir elçi çıkarmışızdır. Bunun ardından onlardan kimileri Allah'ın gösterdiği doğru yola uydu, kimileri de (ısrarlı tercihleri sonucu) sapıklığa mahkum olmayı hak etti. İsterseniz yeryüzünde dolaşın ve yalanlayanların sonu nasıl olurmuş görün!

Ömer Öngüt

Andolsun ki biz her ümmete: “Allah'a ibadet edin, Tâğut'tan sakının!” diye bir peygamber gönderdik. İçlerinden kimine Allah hidayet etti, kimine de sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezin de, yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün!

Süleyman Ateş

Andolsun biz, her millet içinde: "Allah'a kulluk edin, şeytân(a tapmak)dan kaçının" diye bir elçi gönderdik. Onlardan kimine Allâh hidâyet etti, onlardan kimine de sapıklık gerekli oldu. İşte yeryüzünde gezin de bakın, yalanlayanların sonu nasıl olmuş!
36