وَإِذَا بَدَّلْنَا آيَةً مَّكَانَ آيَةٍ وَاللّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُواْ إِنَّمَا أَنتَ مُفْتَرٍ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ
﴿١٠١﴾
Imam Iskender Ali Mihr
Biz, bir âyeti değiştirerek (onun) yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman: “Allah neyi indireceğini bildiğine göre sen sadece bir müfterisin (iftira edensin).” dediler. Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.
Ali Bulaç
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.- "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
Diyanet İşleri
Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber’e, “Sen ancak uyduruyorsun” derler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
Gültekin Onan
Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, Tanrı neyi indirdiğini daha iyi bilir... "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır onların çoğu bilmezler.
Hayrat Neşriyat
Bir âyetin yerine (onun hükmünü kaldıran) başka bir âyet getirdiğimiz zaman, ki Allah ne indirdiğini daha iyi bilendir, (kâfirler:) 'Sen ancak bir iftirâcısın!' derler. Hayır! Onların çoğu bilmiyorlar.
Mustafa İslamoğlu
Ve Biz bir ayeti diğeriyle değiştirdiğimizde, -ki Allah neyi ne zaman indireceğini pekala bilir- "Sen sadece ve sadece uydurduklarını söyleyen birisin!" derler; aksine onların çoğu (lafının nereye vardığını) bilmeyen kimselerdir.
Süleyman Ateş
Biz bir âyetin yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman, -Allâh ne indirdiğini bilirken- "Sen (Allah'a) iftirâ ediyorsun (bu sözleri kendin uydurup Allâh'ın üstüne atıyorsun)" derler. Hayır, onların çokları bilmiyorlar.