Türkçe [Değiştir]

KEHF Suresi Âyet-55 Meâlleri

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden 18/KEHF-55 dinle!
Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
55

KEHF Suresi Âyet-55 Meâlleri

KEHF Suresi 55. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة الكهف

KEHF Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمَا مَنَعَ النَّاسَ أَن يُؤْمِنُوا إِذْ جَاءهُمُ الْهُدَى وَيَسْتَغْفِرُوا رَبَّهُمْ إِلَّا أَن تَأْتِيَهُمْ سُنَّةُ الْأَوَّلِينَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ قُبُلًا ﴿٥٥﴾
18/KEHF-55: Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câe humul hudâ ve yestagfirû rabbehum illâ en te’tiyehum sunnetul evvelîne ev ye’tiyehumul azâbu kubulâ(kubulen).

Imam Iskender Ali Mihr

Ve insanları, onlara hidayet geldiği (hidayete davet edildikleri) zaman Rab’lerinin mağfiretini dilemekten ve mü’min olmaktan men eden (alıkoyan) şey, sadece evvelkilerin sünnetinin, onların başına gelmemesi veya azapla karşı karşıya kalmamalarıdır.

Ahmet Varol

İnsanları, kendilerine hidayet geldiğinde iman etmekten ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan; öncekilerin başına gelenlerin kendilerinin de başlarına gelmesi(ni) veya azabın göz göre göre kendilerine ulaşması(nı beklemeleri)nden başka bir şey değildir.

Ali Bulaç

Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesi(ni beklemeleri)dir.

Diyanet İşleri

İnsanlara hidayet geldikten sonra onların inanmalarına ve Rab’lerinden mağfiret dilemelerine, ancak, öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesi, ya da kendilerine azabın göz göre göre gelmesi (yönündeki beklentileri) engel olmuştur.

Elmalılı Hamdi Yazır

Kendilerine doğru yolu gösteren peygamber geldiği halde insanları iman etmekten ve günahlarının mağrifetini istemekten alıkoyan da başka değil, ancak kendilerine evvelkilerin sünneti gelmesi veya Âhıret azâbının gözleri önüne gelmesi kazıyyesidir

Gültekin Onan

Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesi(ni beklemeleri)dir.

Hayrat Neşriyat

Bununla berâber kendilerine hidâyet geldiği zaman, insanları îmân etmekten ve Rablerinden mağfiret dilemekten alıkoyan şey, ancak önceki (ümmet)lere (tatbîk edilmiş)olan (İlâhî) kanunların kendilerine de gelip çatmasını veya göz göre göre azâbın kendilerine gelmesi(ni beklemeleri)dir!

Mustafa İslamoğlu

Nitekim, kendilerine doğru yolu gösteren rehber geldiği zaman insanları iman etmekten ve Rablerine af dilemekten alıkoyan şey; ya öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, ya da ahiret azabının gözlerinin önüne konulmasını istemekten başkası değildi.

Ömer Öngüt

Kendilerine hidayet geldiğinde, insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret dilemekten alıkoyan şey; daha öncekilerin sünnetini (onların başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini), yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir.

Süleyman Ateş

Kendilerine hidâyet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerine istiğfar etmekten alıkoyan şey, ancak evvelkilerin yasasının kendilerine de gelmesi(ni) yahut azâbın açıkça karşılarına gelmesi(ni beklemeleri)dir.
55