Türkçe [Değiştir]

KASAS Suresi Âyet-79 Meâlleri

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden 28/KASAS-79 dinle!
Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
79

KASAS Suresi Âyet-79 Meâlleri

KASAS Suresi 79. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة القصص

KASAS Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَخَرَجَ عَلَى قَوْمِهِ فِي زِينَتِهِ قَالَ الَّذِينَ يُرِيدُونَ الْحَيَاةَ الدُّنيَا يَا لَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَا أُوتِيَ قَارُونُ إِنَّهُ لَذُو حَظٍّ عَظِيمٍ ﴿٧٩﴾
28/KASAS-79: Fe harace alâ kavmihî fî zînetihî, kâlellezîne yurîdûnel hayâted dunyâ yâ leyte lenâ misle mâ ûtiye kârûnu innehu le zû hazzın azîm(azîmin).

Imam Iskender Ali Mihr

Böylece ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun’a verilenler kadar bizim de olsaydı. Muhakkak ki o gerçekten en büyük hazzın sahibidir." dediler.

Ahmet Varol

Süsünün içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: 'Keşke Karun'a verilen şeylerin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o büyük bir pay sahibidir' dediler.

Ali Bulaç

Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

Diyanet İşleri

Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, “Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Derken ziyneti içinde kavmına karşı huruç etti, Dünya hayati arzu edenler ah, dediler, ne olurdu şu Karûna verilen gibi bizim de olsa! O cidden büyük bir bahtiyar

Gültekin Onan

Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

Hayrat Neşriyat

Derken, ziyneti içinde (ihtişâmla) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayâtını isteyenler dedi ki: 'Keşke Karun’a verilen (servet) gibi bizim de olsa; şübhesiz o elbette büyük bir nasib sâhibidir.'

Mustafa İslamoğlu

Ve işte bu kişi kavminin karşısına tüm görkem ve gösterişi içinde çıkmıştı. Yalnızca dünya hayatını isteyenler (ona bakıp) "Ah keşke, ne olurdu Karun'a verilen kadar bize de verilseydi! Şu kesin ki o gerçekten de çok şanslı biriymiş!" derlerdi.

Ömer Öngüt

Debdebe ve ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler dediler ki: “Keşke Karun'a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o büyük nasip sahibidir. ”

Süleyman Ateş

(Kârûn) süsü, (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıktı. dünyâ hayâtını isteyenler: "Keşke Kârûn'a verilenin bir benzeri de bize verilseydi, dediler, gerçekten onun büyük şansı var!"
79