Türkçe [Değiştir]

KASAS - 75. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
75

KASAS - 75. Âyet dinle, Abu Bakr al Shatri

KASAS Suresi 75. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة القصص

KASAS Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَنَزَعْنَا مِن كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا فَقُلْنَا هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ فَعَلِمُوا أَنَّ الْحَقَّ لِلَّهِ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ ﴿٧٥﴾
28/KASAS-75: Ve neza’nâ min kulli ummetin şehîden fe kulnâ hâtû burhânekum fe alimû ennel hakka lillâhi ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Imam Iskender Ali Mihr

Ve bütün ümmetlerden bir şahit çekip çıkardık (seçtik). Sonra da: "Burhanlarınızı (delillerinizi) getirin." dedik. Böylece hakkın Allah’a ait olduğunu bildiler (anladılar). Ve uydurmuş oldukları şeyler onlardan sapıp uzaklaştı.

Ahmet Varol

O gün her ümmetten bir şahit çıkarır ve: 'Delilinizi getirin' deriz. Böylece hakkın Allah'a ait olduğunu bilirler. Uydurageldikleri de onlardan kaybolur.

Ali Bulaç

Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak, gerçekten Allah'ındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.

Diyanet İşleri

Her ümmetten bir şahit çıkarırız ve (kâfirlere), “Kesin delilinizi getirin” deriz. Onlar da gerçeğin Allah’a ait olduğunu bilirler ve (Allah’a ortak diye) uydurdukları şeyler kendilerini yüzüstü bırakıp kaybolup gitmişlerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Hem her ümmetten birer şâhid çıkardık ta haydin bürhanınızı dedik mi o vakıt hakk Allahın olduğunu bilmişler ve o uydurdukları şeyler kendilerinden gaib olup gitmişlerdir

Gültekin Onan

Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak gerçekten Tanrı'nındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.

Hayrat Neşriyat

Hem (o gün) her ümmetten (kendi peygamberlerini) bir şâhid (olarak) çıkarırız da(o ümmetlere): '(Sizi emirlerime uymaktan alıkoyan) delîlinizi getirin!' deriz; o zaman şübhesiz hakkın Allah’a âid olduğunu bilmişlerdir ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiştir.

Mustafa İslamoğlu

Zaten (o demeye kalmadan) Biz, her ümmetten bir tanık çıkarmış olacağız; ve dönüp "Haydi, getirin delilinizi!" diyeceğiz. Sonuçta onlar anlayacaklar ki, gerçek bütünüyle Allah'tan yana ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte ilahlar kendilerini yalnız bırakmış.

Ömer Öngüt

Her ümmetten bir şâhit çıkarırız ve (şirk koşanlara): “Kesin delilinizi getirin!” deriz. O zaman bilirler ki hakikat Allah'a âittir ve uydurdukları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuşlardır.

Süleyman Ateş

Her ümmetten bir şâhid çıkarırız: "Delilinizi getirin!" deriz. Gerçeğin Allah'a âidolduğunu bilirler ve uydurdukları şeyler kendilerinden sapıp gider.
75