كَمَثَلِ الشَّيْطَانِ إِذْ قَالَ لِلْإِنسَانِ اكْفُرْ فَلَمَّا كَفَرَ قَالَ إِنِّي بَرِيءٌ مِّنكَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ رَبَّ الْعَالَمِينَ
﴿١٦﴾
Imam Iskender Ali Mihr
(Münafıkların size vaadleri), şeytanın (vaadlerinin) durumu gibidir. İnsana: “İnkâr et (kâfir ol).” demişti. Fakat, inkâr ettiği zaman: “Muhakkak ki ben senden uzağım, elbette ben, âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım.” dedi.
Ali Bulaç
Şeytanın durumu gibi; çünkü insana "İnkâr et" dedi, inkâr edince de: "Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" dedi.
Diyanet İşleri
Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana, “İnkâr et” der; insan inkâr edince de, “Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım” der.
Gültekin Onan
Şeytanın durumu gibi; çünkü insana "küfret" dedi; küfredince de: "Gerçek şu ki, ben senden uzağım. Doğrusu ben, alemlerin rabbi olan Tanrı'dan korkarım" dedi.
Hayrat Neşriyat
(Onların misâli;) şeytanın hâli gibidir ki, hani insana: 'İnkâr et!' demişti. Artık(insan) inkâr edince de: 'Doğrusu ben, senden uzağım; çünki ben âlemlerin Rabbi olan Allah’(ın azâbın)dan korkarım!' demişti.
Mustafa İslamoğlu
Tıpkı malum Şeytan örneğinde olduğu gibi: Hani o insana "inkar et" diye telkin eder, ona uyup inkar edince de "Ben senin yaptığından sorumlu değilim, çünkü ben alemlerin Rabbi Allah'tan korkarım" der.