وَإِذْ غَدَوْتَ مِنْ أَهْلِكَ تُبَوِّئُ الْمُؤْمِنِينَ مَقَاعِدَ لِلْقِتَالِ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
﴿١٢١﴾
Imam Iskender Ali Mihr
Ve bir sabah erkenden ailenden ayrılmıştın, mü'minleri savaş için (uygun) mevzilere yerleştiriyordun. Ve Allah en iyi işiten, en iyi bilendir.
Ali Bulaç
Hani sen, mü'minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.
Diyanet İşleri
Hani sen mü’minleri (Uhud’da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden (evinden) ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Gültekin Onan
Hani sen, inançlıları savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için ehlinden (ailenden) erkenden ayrılmıştın. Tanrı işitendir, bilendir.
Hayrat Neşriyat
(Habîbim, yâ Muhammed!) Hani, mü’minleri (Uhud’da) savaş için mevzi'lere yerleştirmek üzere âilenden erkenden ayrılmıştın. Allah ise, Semî' (neler söylediğinizi işiten)dir, Alîm (ne düşündüğünüzü bilen)dir.
Mustafa İslamoğlu
Hani, sabahleyin mü'minleri savaş düzenine sokmak için evinden çıkmıştın. Allah da tarifsiz bir biçimde her şeyi duyuyordu, her şeyi biliyordu.
Süleyman Ateş
Hani sen, erkenden âilenden ayrılmıştın, (Uhud'da) mü'minleri savaş üslerine yerleştiriyordun. Allâh da işitendi, bilendi.