وَيَوْمَ يُعْرَضُ الَّذِينَ كَفَرُوا عَلَى النَّارِ أَلَيْسَ هَذَا بِالْحَقِّ قَالُوا بَلَى وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ
﴿٣٤﴾
Ahmet Varol
İnkar edenlerin ateşe sunuldukları gün (onlara): 'Nasıl, bu gerçek değil miymiş?' (denir). 'Evet, Rabbimize yemin olsun ki (gerçekmiş)' derler. (Allah da): 'Öyleyse inkar etmenize karşılık azabı tadın' der.
Ali Bulaç
İnkâr edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Bu gerçek değil miymiş?" Onlar: "Rabbimize andolsun, evet (öyledir)" derler. (Allah da:) "Öyleyse inkâr ettiklerinizden dolayı azabı tadın" dedi.
Diyanet İşleri
İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, “Bu gerçek değil miymiş?” denir. Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş” derler. Allah, “Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!” der.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve o küfredenler ateşe arzolunacağı gün: nasıl bu hak değil mi imiş! diye, evet, rabbımız hakkı için diyecekler, buyuracak: «öyle ise haydin tadın azâbı, küfrede geldiğiniz için.»
Gültekin Onan
Küfredenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Bu gerçek değil miymiş?" Onlar: "Rabbimize andolsun, evet (öyledir)" derler. (Tanrı da:) "Öyleyse küfrettiklerinizden dolayı / küfrettiğiniz için (tekfürun) azabı tadın" dedi.
Hayrat Neşriyat
Artık inkâr edenler, ateşe arz olunacakları gün (kendilerine): '(Nasıl?) Bu gerçek değil miymiş?' (denilir). (Onlar:) 'Evet! Rabbimize yemîn olsun (ki, gerçekmiş)!' derler.(Rableri de:) 'Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı, tadın azâbı!' buyurur.
Mustafa İslamoğlu
Ve hakikati inkar eden kimselere ateşe takdim olunurken, "Ne yani, bu da mı gerçek değil?" (denileceği) gün, onlar şöyle cevap verecekler: "Rabbimize andolsun ki (bu hakikatin ta kendisidir)!" (Allah) buyuracak: "Haydi, hakikati inkarınıza karşılık tadın malum azabı!"