Türkçe [Değiştir]

YÛSUF Suresi Âyet-90 Meâlleri

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden 12/YÛSUF-90 dinle!
Sonraki
Önceki
share on facebook  tweet  share on google  print  
90

YÛSUF Suresi Âyet-90 Meâlleri

YÛSUF Suresi 90. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla

سورة يوسف

YÛSUF Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

قَالُواْ أَإِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُ قَالَ أَنَاْ يُوسُفُ وَهَذَا أَخِي قَدْ مَنَّ اللّهُ عَلَيْنَا إِنَّهُ مَن يَتَّقِ وَيِصْبِرْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ ﴿٩٠﴾
12/YÛSUF-90: Kâlû e inneke le ente yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Imam Iskender Ali Mihr

“Gerçekten sen misin? Mutlaka sen Yusuf’sun!” dediler. “Ben Yusuf’um ve bu benim kardeşim. Allah bizi ni'metlendirdi. Çünkü kim takva sahibi olur ve sabrederse, o taktirde muhakkak ki Allah muhsinlerin ecrini zayi etmez.”

Ahmet Varol

'Yoksa sen gerçekten Yusuf musun?' dediler. O da: 'Ben Yusuf'um. Bu da kerdeşimdir. Allah bize lütfetti. Kim sakınır ve sabrederse; şüphesiz Allah iyilik edenlerin karşılıklarını boşa çıkarmaz' dedi.

Ali Bulaç

"Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?" dediler. "Ben Yusuf'um" dedi. "Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufda bulundu. Gerçek şu ki, kim sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah, iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz."

Diyanet İşleri

Kardeşleri, “Yoksa sen, sen Yûsuf musun?” dediler. O da, “Ben Yûsuf’um, bu da kardeşim. Allah, bize iyilikte bulundu. Çünkü, kim kötülükten sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez” dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır

A a, sen, sen Yusüf müsün? dediler. Ben, dedi: Yusüfüm, bu da kardeşim, Allah bize lutfile in'am buyurdu. Hakikat bu; her kim Allahdan korkar ve sabr ederse her halde Allah, muhsinlerin ecrini zayi' etmez

Gültekin Onan

"Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?' dediler. "Ben Yusufum" dedi. "Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Tanrı bize lütufda bulundu. Gerçek şu ki, kim sakınır ve sabrederse, şüphesiz Tanrı, iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz."

Hayrat Neşriyat

(Onlar:) 'Yoksa sen, gerçekten sen, Yûsuf musun?' dediler. (O da:) '(Evet) ben Yûsuf’um, bu da kardeşim! Şübhesiz ki Allah bize lütufta bulundu. Doğrusu şu ki, kim(Allah’dan) sakınır ve sabrederse, artık şübhesiz Allah, iyilik edenlerin mükâfâtını zâyi' etmez' dedi.

Mustafa İslamoğlu

Onlar atılıverdiler: "Ne? Yoksa sen... Sen Yusuf musun?" (Yusuf): "Ben Yusuf'um, işte bu da kardeşimdir!" diyerek ekledi: "Allah bize lütfetti; çünkü her kim Allah'a karşı gelmekten sakınır ve (musibete) sabrederse, iyi bilsin ki Allah iyilerin yaptığını karşılıksız bırakmaz."

Ömer Öngüt

“Yoksa sen Yusuf musun?” dediler. O da dedi ki: “Evet ben Yusuf'um, bu da kardeşim! Allah bize lütfetti. Doğrusu kim Allah'tan korkar, ibtilâlara sabrederse, bilsin ki Allah muhsinlerin (iyi harekette bulunanların) mükâfatını katiyyen zâyi etmez. ”

Süleyman Ateş

"A, yoksa sen, Yûsuf musun?" dediler. "Ben Yûsuf'um, bu da kardeşimdir, dedi. Allâh bize lutfetti (bizi korudu, yüceltti), doğrusu kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse, Allâh iyilik edenlerin ecrini zayi etmez."
90