قَالُواْ جَزَآؤُهُ مَن وُجِدَ فِي رَحْلِهِ فَهُوَ جَزَاؤُهُ كَذَلِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ
﴿٧٥﴾
Imam Iskender Ali Mihr
“Onun cezası, o taktirde yükünde (kayıp eşya) bulunan kişinin kendisidir
(kişinin kendisi ceza olarak bir yıl köle olur). Biz, zalimleri
işte böyle cezalandırırız.” dediler.
Diyanet İşleri
Onlar da: “Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler.
Hayrat Neşriyat
(Onlar da:) 'Bunun cezâsı, (su kabı) kimin yükünde bulunursa, işte o (kişinin köle olarak alıkonması) onun cezâsıdır. O zâlimleri böyle cezâlandırırız' dediler.
Mustafa İslamoğlu
"Onun cezası" dedlier, "kimin denkleri arasında bulunursa, onun ona karşılık rehin alınmasıdır: biz bu (suçu işleyen) zalimleri işte böyle cezalandırırız!"
Ömer Öngüt
“Onun cezası, kayıp eşya kimin yükünde bulunursa; işte o onun karşılığıdır, o şahsa el konulur. Biz zâlimleri böyle cezalandırırız. ” dediler.
Süleyman Ateş
"Cezâsı, (tas) kimin yükünde bulunursa işte o, onun karşılığıdır. (Hırsızlığına karşılık kendisine el konur). Biz haksızları böyle cezâlandırırız!" dediler.