Türkçe
[
Değiştir
]
Коран на български език
Коран на русском языке
Quran di Indonesia
Corán en español
Koran on-Nederlandse
Coran en français
Koran auf Deutsch
Quran in English
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kur'ân
Kuran Sureleri
Cüzler
Kur'an Dinle (Yeni)
Sessiz (Aktif)
Abu Bakr al Shatri
سورة يوسف ٥٠
القرآن الكريم
»
سورة يوسف
»
سورة يوسف ٥٠
YÛSUF Suresi Âyet-50 Meâlleri
Kur'ân-ı Kerim
»
Kuran Sureleri
»
YÛSUF Suresi
»
YÛSUF Suresi Âyet-50 Meâlleri
Kur'an Dinle 12/YÛSUF-50
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
47
48
49
50
51
52
53
60
65
70
75
80
85
90
95
100
105
110
YÛSUF Suresi Âyet-50 Meâlleri
YÛSUF Suresi 50. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla
سورة يوسف
YÛSUF Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ فَلَمَّا جَاءهُ الرَّسُولُ قَالَ ارْجِعْ إِلَى رَبِّكَ فَاسْأَلْهُ مَا بَالُ النِّسْوَةِ اللاَّتِي قَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ إِنَّ رَبِّي بِكَيْدِهِنَّ عَلِيمٌ
﴿٥٠﴾
12/YÛSUF-50:
Ve kâlel meliku’tûnî bihî, fe lemmâ câehur resûlu kâlerci’ ilâ rabbike fes’elhu mâ bâlun nisvetillâtî katta’ne eydiyehunn(eydiyehunne), inne rabbî bi keydihinne alîm(alîmun).
Imam Iskender Ali Mihr
Ve Melik: “Onu bana getirin.” dedi. Böylece ona, resûl (ulak, haberci) geldiği zaman Yusuf (a.s): “Efendine dön ve ellerini kesen kadınların hali (durumu) nedir, ona sor.” dedi. Muhakkak ki; Rabbim onların hilelerini en iyi bilendir.
Ahmet Varol
Hükümdar: 'Onu bana getirin' dedi. Bunun üzerine ona elçi gelince: 'Efendine dön de ona sor: 'Ellerini kesen kadınların durumları neydi? Şüphesiz Rabbim onların düzenlerini bilir' dedi.
Ali Bulaç
Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (Rabbine) dön de ona sor: "Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Doğrusu benim Rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."
Diyanet İşleri
Kral, “Onu bana getirin” dedi. Elçi, Yûsuf’a gelince (Yûsuf) dedi ki: “Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, diye sor. Şüphesiz Rabbim onların hilesini hakkıyla bilendir.”
Elmalılı Hamdi Yazır
Bunu duyan Melik de getirin bana onu, bunun üzerine ona gönderilen adem gelince, haydi Efendine dön de sor ona: o ellerini doğrayan kadınların maksadları ne imiş, şüphe yok ki rabbim onların hiylelerine alîmdir dedi
Gültekin Onan
Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin." Ona elçi geldiğinde (Yusuf:) "Efendine (rabbine) dön de ona sor: 'Ellerini kesen o kadınların durumu neydi?' Doğrusu benim rabbim, onların hileli düzenlerini gerçekten bilendir."
Hayrat Neşriyat
(Elçi bu ta'bîri anlatınca) bunun üzerine hükümdar: 'Onu bana getirin!' dedi. Nihâyet elçi kendisine gelince, (Yûsuf, hakkındaki ittihâmı gidermek için bu da'vete hemen icâbet etmedi ve ona) şöyle dedi: 'Efendine dön de ona sor; ellerini kesen o kadınlarınmaksadı ne imiş? Şübhesiz ki Rabbim, onların hîlesini hakkıyla bilendir.'
Mustafa İslamoğlu
(Bu yorum kendilerine iletilince,) kral "Onu bana getirin!" emrini verdi. Görevli kendisine gelince (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön ve ona sor bakalım, ellerini kesen hanımların derdi neymiş? Şunu da iyi bil ki, benim Rabbim onların tuzaklarını çok iyi bilmektedir."
Ömer Öngüt
(Bunun üzerine) kral: “Onu bana getirin!” dedi. Elçi (Yusuf'a) gelince (Yusuf ona) dedi ki: “Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi diye bir sor! Şüphesiz ki benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir. ”
Süleyman Ateş
(Elçi bu yorumu getirince) Kral: "Onu bana getirin." dedi. Elçi, Yûsuf'un yanına gelince (Yûsuf): "Efendine dön de ona sor, ellerini kesen o kadınların maksadı neydi? (Bunu ortaya çıkarsın). Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını biliyor", dedi.
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
47
48
49
50
51
52
53
60
65
70
75
80
85
90
95
100
105
110