Türkçe
[
Değiştir
]
Коран на български език
Коран на русском языке
Quran di Indonesia
Corán en español
Koran on-Nederlandse
Coran en français
Koran auf Deutsch
Quran in English
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kur'ân
Kuran Sureleri
Cüzler
Kur'an Dinle (Yeni)
Sessiz (Aktif)
Abu Bakr al Shatri
سورة النساء ٤٦
القرآن الكريم
»
سورة النساء
»
سورة النساء ٤٦
NİSÂ Suresi Âyet-46 Meâlleri
Kur'ân-ı Kerim
»
Kuran Sureleri
»
NİSÂ Suresi
»
NİSÂ Suresi Âyet-46 Meâlleri
Kur'an Dinle 4/NİSÂ-46
0
5
10
15
20
25
30
35
40
43
44
45
46
47
48
49
56
61
66
71
76
81
86
91
96
101
106
111
116
121
126
131
136
141
146
151
156
161
166
171
176
NİSÂ Suresi Âyet-46 Meâlleri
NİSÂ Suresi 46. âyet için tüm Türkçe Kur'ân Meâllerini Kıyasla
سورة النساء
NİSÂ Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
مِّنَ الَّذِينَ هَادُواْ يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ وَرَاعِنَا لَيًّا بِأَلْسِنَتِهِمْ وَطَعْنًا فِي الدِّينِ وَلَوْ أَنَّهُمْ قَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَاسْمَعْ وَانظُرْنَا لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَأَقْوَمَ وَلَكِن لَّعَنَهُمُ اللّهُ بِكُفْرِهِمْ فَلاَ يُؤْمِنُونَ إِلاَّ قَلِيلاً
﴿٤٦﴾
4/NİSÂ-46:
Minellezîne hâdû yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve yekûlûne semi’nâ ve asaynâ vesma’ gayra musmeın ve râınâ leyyen bi elsinetihim ve ta’nan fîd dîn(dîni). Ve lev ennehum kâlû semi’nâ ve ata’nâ vesma’ venzurnâ le kâne hayran lehum ve akvem(akveme), ve lâkin leanehumullâhu bi kufrihim fe lâ yu’minûne illâ kalîlâ(kalîlen).
Imam Iskender Ali Mihr
Yahudilerden, (Tevrat’taki) kelimelerin konuldukları yerleri değiştirip tahrif edenler (mânâlarını bozanlar) ve dillerini eğip bükerek ve dîni yererek: “İşittik ve isyan ettik. İşit, işitmez olası ve “râinâ” (bize bak: yahudi dilinde ahmak)” diyorlar. Ve eğer onlar, “İşittik ve itaat ettik, işit ve bize bak.” deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha sağlam (daha iyi) olurdu. Küfürleri sebebiyle onları lânetledi. Artık onların pek azı hariç, îmân etmezler.
Ahmet Varol
Yahudilerden bazıları sözlerin yerlerini değiştiriyor ve dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak: 'Duyduk ve karşı geldik, duy duyulmaz olası ve bizi gözet (ra'ina) [12]' diyorlar. Eğer onlar 'duyduk, itaat ettik, işit ve bize bak' deselerdi kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Ancak inkarlarından dolayı Allah onlara lanet etmiştir, az bir bölümü dışındakiler iman etmezler.
Ali Bulaç
Kimi yahudiler, kelimeleri 'konuldukları yerlerden' saptırırlar ve dillerini eğip bükerek ve dine bir kin ve hınç besleyerek: "Dinledik ve karşı geldik. İşit, -işitmez olası- ve 'Raina' bizi güt, bize bak" derler. Eğer onlar: "İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve 'bizi gözet' deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah, onları küfürleri dolayısıyla lanetlemiştir. Böylece onlar, az bir bölümü dışında, inanmazlar.
Diyanet İşleri
Yahudilerden öyleleri var ki, (kelimeleri yerlerinden kaydırıp) tahrif ederek onları anlamlarından uzaklaştırırlar. Dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak “İşittik, karşı geldik”, “İşit, işitmez olası!” “Râ’inâ” derler. Hâlbuki onlar, “İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize bak” deselerdi, bu kendileri için daha hayırlı olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lânetlemiştir. Bu yüzden pek az iman ederler.
Elmalılı Hamdi Yazır
O Yehudî olanlardan ki kelimeleri mevzı'larından tahrif ediyorlar, ve dillerini eğerek, dine dokunarak «dinledik ısyan ettik», «dinle dinlenilmeyesi», «râinâ» diyorlar; böyle diyeceklerine «işittik itaat ettik» «dinle ve bizi gözet» deselerdi elbette haklarında daha hayırlı ve daha dürüst olurdu. Ve lâkin küfürleri yüzünden Allah kendilerini lâ'netlemiştir. Onun için iymana gelmezler meğer ki pek az.
Gültekin Onan
Kimi yahudiler kelimeleri 'konuldukları yerlerden' saptırırlar ve dillerini eğip bükerek ve dine bir kin ve hınç besleyerek: "Dinledik ve karşı geldik. İşit, -işitmez olası- ve 'Raina' (bizi güt, bize bak) derler. Eğer onlar: "İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve bizi gözet" deselerdi elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Tanrı onları küfürleri dolayısıyla lanetlemiştir. Böylece onlar, az bir bölümü dışında inanmazlar.
Hayrat Neşriyat
O yahudi olanlardan bir kısmı (Tevrât’taki) kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar ve(peygambere karşı) dillerini eğip bükerek (alay etmek) ve dîni kötülemek üzere: 'İşittik ve isyân ettik!', 'Dinle, dinlemez olası!' ve diyorlar. Hâlbuki gerçekten onlar, 'İşittik ve itâat ettik', 'Dinle!' ve (bizi gözet!) deselerdi, onlar için elbette hayırlı ve daha doğru olurdu; fakat küfürleri sebebiyle Allah onlara lâ'net etmiştir; bu yüzden pek azı müstesnâ, îmân etmezler.
Mustafa İslamoğlu
Yahudileşenlerden kimileri sözleri bağlamlarından kopararak çırpıtırlar; "İşittik ve sarıldık/reddettik", "dinle dinlenilmeyesi" ve "ra'ina" derler, dillerini eğip bükerek ve dine hakaret kastıyla. Eğer onlar "işittik ve itaat ettik", "dinle" ve "unzurna" deselerdi, bu kendileri için daha yararlı ve daha dürüstçe bir davranış olurdu. Ne ki, hakikati inkar ettikleri için Allah onları rahmetinden dışladı; gerçekten de onlar, çok azı müstesna, inanmıyorlar.
Ömer Öngüt
Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden değiştirirler. “İşittik ve isyan ettik”, “Dinle, dinlemez olası” derler. Dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak: “Râinâ” derler. Eğer onlar: “İşittik, itaat ettik, dinle, bizi gözet” deselerdi, kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat inkârları yüzünden Allah onlara lânet etmiştir. Artık pek az inanırlar.
Süleyman Ateş
Yahûdilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Dillerini eğip bükerek ve dini taşlayarak: "İşittik ve isyân ettik", "dinle, dinlemez olası" ve: "râ'inâ" diyorlar. Eğer onlar: "İşittik ve itâ'at ettik", "Dinle ve bize bak!" deselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Fakat Allâh, inkârlarından dolayı onları la'netlemiştir, pek az inanırlar.
0
5
10
15
20
25
30
35
40
43
44
45
46
47
48
49
56
61
66
71
76
81
86
91
96
101
106
111
116
121
126
131
136
141
146
151
156
161
166
171
176