Türkçe [Değiştir]

القرآن الكريم / جزئها ٢٨ / صفحة ٥٥٨

TALÂK 1-5, Kur'ân - Cüz 28 - Sayfa 558

Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden Cüz-28, Sayfa-558 dinle!
Hafız Maher Al Mueaqly sesinden Cüz-28, Sayfa-558 dinle!
Hafız Mishary AlAfasy sesinden Cüz-28, Sayfa-558 dinle!
Önceki
Sonraki
share on facebook  tweet  share on google  print  

سورة الـطلاق

TALÂK Suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاء فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا الْعِدَّةَ وَاتَّقُوا اللَّهَ رَبَّكُمْ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِن بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّا أَن يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُ لَا تَدْرِي لَعَلَّ اللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَلِكَ أَمْرًا ﴿١﴾
65/TALÂK-1: Yâ eyyuhân nebiyyu izâ tallaktumun nisâe fe tallikûhunne li iddetihinne ve ahsûl iddete, vettekûllâhe rabbekum, lâ tuhricûhunne min buyûtihinne ve lâ yahrucne illâ en ye’tîne bi fâhişetin mubeyyinetin, ve tilke hudûdullâhi, ve men yeteadde hudûdallâhi fe kad zaleme nefsehu, lâ tedrî leallallâhe yuhdısu ba’de zâlike emrâ(emren).
Ey nebî! Kadınları boşadığınız zaman, o taktirde onların iddetlerini sayarak iddetlerinde boşayın. Ve Rabbiniz Allah’a karşı takva sahibi olun. Onları evlerinden siz çıkartmayın. Size açıkça bir fahişelikle gelmedikçe onlar da (evlerinden) çıkmasınlar. Ve bunlar, Allah’ın hudutlarıdır (sınırlarıdır). Ve kim Allah’ın hudutlarını aşarsa, o taktirde kendi nefsine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra bir iş (yeni bir durum) husule getirir (başka bir kapı açar). (1)
فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَأَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِّنكُمْ وَأَقِيمُوا الشَّهَادَةَ لِلَّهِ ذَلِكُمْ يُوعَظُ بِهِ مَن كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجًا ﴿٢﴾
65/TALÂK-2: Fe izâ belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin ev fârikûhunne bi ma’rûfin ve eşhidû zevey adlin minkum ve ekîmûş şehâdete lillâh(lillâhi), zâlikum yûazu bihî men kâne yu’minu billâhi vel yevmil âhir(âhiri), ve men yettekıllâhe yec’al lehu mahracâ(mahracen).
Böylece onların (boşadığınız hanımlarınızın) bekleme süreleri tamamlandığı (iddetleri sona erdiği) zaman artık onları marufla (örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle) tutun (barındırın) veya marufla onlardan ayrılın (onları iyilikle serbest bırakın). Ve sizden adalet sahibi iki kişi şahitlik etsin (şahit olsun). Şahitliği Allah için yapın. Allah’a ve ahir güne (Allah’a ulaşma gününe) inanan kimseye işte bununla vaazedilir (böyle yapması istenir). Ve kim Allah’a karşı takva sahibi olursa, (Allah) ona bir çıkış yeri nasip kılar. (2)
وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا ﴿٣﴾
65/TALÂK-3: Ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib(yahtesibu), ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuhu, innallâhe bâligu emrihî, kad cealallâhu li kulli şey’in kadrâ(kadren).
Ve hesap etmediği (aklına gelmeyen) bir yerden onu rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, artık ona O (Allah) kâfidir. Muhakkak ki Allah, emrini (işini) yerine getirendir. Allah herşey için bir kader tayin etmiştir. (3)
وَاللَّائِي يَئِسْنَ مِنَ الْمَحِيضِ مِن نِّسَائِكُمْ إِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَاثَةُ أَشْهُرٍ وَاللَّائِي لَمْ يَحِضْنَ وَأُوْلَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَن يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا ﴿٤﴾
65/TALÂK-4: Vellâî yeisne minel mahîdı min nisâikum inirtebtum fe iddetuhunne selâsetu eşhurin vellâî lem yahıdne, ve ulâtul ahmâli eceluhunne en yada’ne hamlehunn(hamlehunne), ve men yettekıllâhe yec’al lehu min emrihî yusrâ(yusran).
Ve eğer hayzdan (adetten) kesilmiş olan kadınlarınızdan şüphe ederseniz, o taktirde onların iddeti (müddeti) 3 aydır ve henüz hayz (adet) olmamış kadınların da (iddeti 3 ay). Yüklü olan (hamile) kadınların müddetleri ise yüklerini bırakıncaya (doğum yapana) kadardır. Ve kim Allah’a karşı takva sahibi olursa, (Allah) işinde ona kolaylık sağlar. (4)
ذَلِكَ أَمْرُ اللَّهِ أَنزَلَهُ إِلَيْكُمْ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّئَاتِهِ وَيُعْظِمْ لَهُ أَجْرًا ﴿٥﴾
65/TALÂK-5: Zâlike emrullâhi enzelehû ileykum, ve men yettekıllâhe yukeffir anhu seyyiâtihî ve yu’zım lehû ecrâ(ecran).
İşte bu, Allah’ın size indirdiği emridir. Ve kim Allah’a karşı takva sahibi olursa, onun günahlarını örter. Ve onun ecrini azamî artırır. (5)