وَقُلْنَا مِن بَعْدِهِ لِبَنِي إِسْرَائِيلَ اسْكُنُواْ الأَرْضَ فَإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ جِئْنَا بِكُمْ لَفِيفًا
﴿١٠٤﴾
Hayrat Neşriyat
Ve onun ardından İsrâiloğullarına şöyle buyurduk: '(Fir'avun’un sizi çıkarmak istediği) bu yerde oturun; artık âhiret va'di (kıyâmet) geldiği zaman, hepinizi (sizi ve onları toplayıp) bir araya getireceğiz.'
Mustafa İslamoğlu
Derken onların ardından İsrailoğullarına "(Artık) yurd(unuz)a güvenlik içinde yerleşin!" dedik; "fakat ahirete ilişkin vaad gerçekleştiği zaman, sizi parçası olduğunuz (insanlıkla) bir araya getireceğimizi de (olup-bitmiş) bir iş gibi kesin bilin)!"
Süleyman Ateş
Onun ardından İsrâil oğullarına: "O ülkede oturun, âhiret zamanı gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz," dedik.