وَإِن كُنتُمْ فِي رَيْبٍ مِّمَّا نَزَّلْنَا عَلَى عَبْدِنَا فَأْتُواْ بِسُورَةٍ مِّن مِّثْلِهِ وَادْعُواْ شُهَدَاءكُم مِّن دُونِ اللّهِ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ
﴿٢٣﴾
Imam Iskender Ali Mihr
Ve eğer kulumuza indirdiğimiz şeyden (Kur’ân’dan) şüphe içindeyseniz, o zaman o’nun mislinden bir sure getirin ve Allah’tan başka şahitlerinizi de davet edin, eğer siz sadıklarsanız.
Ahmet Varol
Kulumuza (Hz. Muhammed a.s.'e) indirdiğimizin üzerinde bir şüpheniz varsa ona bir benzeri sureyi siz getirin. Eğer doğru sözlü iseniz, bu konuda, Allah'tan başka bütün şahitlerinizi de yardıma çağırın.
Ali Bulaç
Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'an)'den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah'tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın.
Diyanet İşleri
Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin).
Gültekin Onan
Eğer kulumuza indirdiğimizden kuşku içinde iseniz / kuşkulanıyorsanız (rayb), buna benzer / bunun benzerinden / buna benzeyen (min misli) bir (tek) sure getirin (fe'tu). Tanrı'dan başka tüm tanıklarınızı da (yardıma) çağırın (ved'u), doğru (sözlü) / dürüst (sadık) iseniz.
Hayrat Neşriyat
Ve eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur’ân)dan şübhe içindeyseniz, haydi onun benzerinden bir sûre getirin; eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, Allah’dan başka şâhidlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın!
Mustafa İslamoğlu
Eğer siz kulumuza indirdiklerimize dair bir kuşku taşıyorsanız, haydi, hemen onun benzeri bir sure getiriniz; ve eğer sözünüze sadıksanız, Allah dışındakı tanıklarınızı da yardıma çağırınız!
Ömer Öngüt
Eğer kulumuza indirdiğimiz Kur'an'dan şüphe ediyorsanız, siz de onun benzeri bir sûre meydana getirin. Eğer iddiânızda doğru iseniz, Allah'tan başka şâhitlerinizi de çağırın.