تِلْكَ أُمَّةٌ قَدْ خَلَتْ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَلَكُم مَّا كَسَبْتُمْ وَلاَ تُسْأَلُونَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ
﴿١٣٤﴾
Imam Iskender Ali Mihr
İşte onlar bir ümmetti ki geldi, geçti. Onların kazandığı şeyler kendilerine, sizin kazandıklarınız sizedir. Onların yapmış
olduklarından size sorulmaz (siz sorumlu değilsiniz).
Ali Bulaç
Onlar bir ümmetti; gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır
O, bir ümmetti geldi geçti, ona kendi kazandığı, size de kendi kazandığınız, siz onların amellerinden sorulacak değilsiniz
Gültekin Onan
Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorulmazsınız / siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz.
Ömer Öngüt
Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız da size âittir. Siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz.
Süleyman Ateş
Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız size âittir. Siz onların yaptıklarından sorulmazsınız.