Türkçe
[
Değiştir
]
Коран на български език
Коран на русском языке
Quran di Indonesia
Corán en español
Koran on-Nederlandse
Coran en français
Koran auf Deutsch
Quran in English
Kuran-ı Kerim Türkçe Meali
Kur'ân
Kuran Sureleri
Cüzler
Kur'an Dinle (Yeni)
Sessiz (Aktif)
Abu Bakr al Shatri
Maher Al Mueaqly
Mishary AlAfasy
سورة الـعاديات
القرآن الكريم
»
سورة الـعاديات
ÂDİYÂT 1-11, 100/ÂDİYÂT Suresi Türkçe Meâli
Kur'ân-ı Kerim
»
Kuran Sureleri
»
ÂDİYÂT Suresi
Kur'an Dinle 100 - ÂDİYÂT
سورة الـعاديات
ÂDİYÂT Suresi
Bismillâhirrahmânirrahîm
وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا
﴿١﴾
100/ÂDİYÂT-1: Vel âdiyâti dabhâ(dabhan).
Nefes nefese koşanlara andolsun. (1)
فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا
﴿٢﴾
100/ÂDİYÂT-2: Fel mûriyâti kadhâ(kadhan).
Sonra hızla çarparak kıvılcım saçanlara. (2)
فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا
﴿٣﴾
100/ÂDİYÂT-3: Fel mugîrâti subhâ(subhan).
Sonra sabah vakti ansızın akın edenlere andolsun ki. (3)
فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا
﴿٤﴾
100/ÂDİYÂT-4: Fe eserne bihî nak’â(nak’en).
Böylece onunla tozu dumana kattılar. (4)
فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا
﴿٥﴾
100/ÂDİYÂT-5: Fe vesatne bihî cem’â(cem’an).
Sonra da onunla topluluğun ortasına daldılar. (5)
إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ
﴿٦﴾
100/ÂDİYÂT-6: İnnel insâne li rabbihî le kenûd(kenûdun).
Muhakkak ki insan, Rabbine (karşı) gerçekten çok nankördür. (6)
وَإِنَّهُ عَلَى ذَلِكَ لَشَهِيدٌ
﴿٧﴾
100/ÂDİYÂT-7: Ve innehu alâ zâlike le şehîd(şehîdun).
Ve muhakkak ki o, buna elbette şahittir. (7)
وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ
﴿٨﴾
100/ÂDİYÂT-8: Ve innehu li hubbil hayri le şedîd(şedîdun).
Ve muhakkak ki, onun hayır (mal) sevgisi gerçekten kuvvetlidir. (8)
أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ
﴿٩﴾
100/ÂDİYÂT-9: E fe lâ ya’lemu izâ bu’sira mâ fîl kubûr(kubûri).
Artık kabirlerde olanlar çıkarıldığı zaman, bilmiyorlar mı ki? (9)
وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ
﴿١٠﴾
100/ÂDİYÂT-10: Ve hussıle mâ fîs sudûri.
Ve göğüslerde olanlar (hayır ve şerre ait tüm düşünceler, niyetler) toplanıp izhar edildiği zaman. (10)
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ
﴿١١﴾
100/ÂDİYÂT-11: İnne rabbehum bi him yevme izin le habîr(habîrun).
Muhakkak ki onların Rabbi, izin günü mutlaka onların herşeyinden haberdar olandır. (11)